Bitümlü membranlarla yapılan su yalıtımı, depreme dayanıklı yapıların inşası için olmazsa olmaz bir uygulama olmasının yanı sıra iç ortamda rutubet oluşumunu engelleyerek insan sağlığını da güvence altına alıyor. Su yalıtımı söz konusu olunca bitümlü membran uygulamaları, akla gelen ilk uygulamalardan birini oluşturuyor. İzotüm Yalıtım Maddeleri Satış Müdürü Nevzat Goloğlu ile UKS’nin sektöre sunduğu proof membranları, bitümlü membranların uygulama tekniğini ve maksimum performans için doğru ürün seçiminin önemini konuştuk.
Bitümlü yalıtım ürünlerinden stabilite, durabilite, esneklik, işlenebilirlik özellikleri nasıl olmalıdır?
Bitümlü membranlarla yapılan su yalıtımı, yapı elemanlarının suya maruz kalan ve suyun geldiği taraftaki yüzeylerine uygulanan “Yüzeysel Su Yalıtımı” yöntemine göre yapılmaktadır. Bu nedenle su yalıtımının uygulanacağı yüzey tespit edilip elastomerik ya da plastomerik seçeneklerinden biri seçilmelidir.
Yapıların temellerinden çatılarına kadar birçok detayında uygulanabilen bitümlü membranlar, gerek gelişmiş ülkelerde gerekse ülkemizde su yalıtımında en fazla tercih edilen malzemelerdir. Uygulama noktasında polimer bitümlü membranlardan “Elastomerik” (SBS) katkılı ya da “Plastomerik” (APP) katkılı membran seçeneklerinden biri seçilmelidir. Elastomerik bitümlü membranlar yüksek elastikiyetleri, plastomerik bitümlü membranlar ise yüksek sıcaklık dayanımları ile birbirlerinden ayrılırlar. Her iki tür membran da şaloma alevi ile ısıtılarak uygulanır. Her iki tip membran da yapıların hemen hemen tüm su yalıtım detaylarında güvenle kullanılabilmektedir.
Bitümlü örtüler ile yapılan su yalıtımı uygulamaları için temel esaslar nelerdir?
Tüm düşey ve yatay elemanların birleşim arakesitleri ve düşey elemanların yön değiştirdiği ara kesitlerinde örtülerin daha yumuşak dönüş yapmalarının sağlanması için 45° eğimli, 8x8 cm genişlikte pahlar yapılmalıdır.
Su yalıtımı uygulanacak olan yüzeyler düzgün, pürüzsüz, tercihen ahşap mala perdahlı olmalı, yağ, mazot vb. su yalıtımına zarar verebilecek kirlerden veya birikintilerden temizlenmiş olmalıdır. Örtünün enine bindirmeleri en az 10 cm, boyuna bindirmeler ise, en az 15 cm olmalıdır. Ek yerindeki mineral kaplı yüzey şaloma alevi ile ısıtılıp, mineral üstüne mala sürülerek minerallerin bitüm içerisine gömülmesi sağlandıktan sonra ek yeri yapıştırılması yapılmalıdır. Tüm örtü katmanları aynı yönde açılmalıdır. Birinci kat örtülerin enlemesine olan ek yerleri, şaşırtmalı olarak yapılmalıdır. Üste gelecek olan ikinci kat örtülerde ise, birinci kat örtünün boyuna ve enine ek yerleri ortalanmalıdır. Çatı ve temel uygulamalarında üste gelen ikinci kat örtü tam yapıştırma yöntemi ile ve birinci kat örtülerin ek yerlerini ortalayacak şekilde yapılmalıdır.
Çatı ve temelde yapılan yalıtımda uygulama esasları nasıl farklılıklar gösteriyor?
Çatılarda örtüler, eğimin en düşük olduğu noktalardan (su iniş noktaları, dere ağızlarından) eğime dik olarak serilmelidirler. Şerit halinde veya bölgesel yapıştırmada, yapıştırılan yüzeyler arasındaki mesafeler yaklaşık olarak 5 cm - 10 cm arasında olmalıdır. Şerit halinde yapıştırma yapılan örtülerin, diğer örtüler ile enine ve boyuna istikametlerdeki ek yerlerinde tam yapıştırma yapılmalıdır.
Çatılarda kullanılan malzemelerin ikinci katındaki ürün, çatıların türüne göre çeşitlilik gösterir. Halk arasında arduvazlı olarak bilinen kumlu membran, kök önleyici membran vb. kullanım alanlarına göre seçilmelidir.
“Su yalıtımının sağladığı yarar, maliyetten çok daha önemlidir”
Uzun ömürlü yapılar ve enerji verimliliği için yalıtımın önemi nedir? Bitümlü su yalıtım ürünlerinin bu noktada öneminden bahseder misiniz?Su yalıtımı, korozyona engel olur. Binanın ömrünü uzatır. Suyun binalarımızın dayanıklılığına vermiş olduğu zararı genellikle gözle göremeyiz, ancak sonuçlarıyla karşılaştığımızda fark edebiliriz. Büyük bir depremde, korozyona uğramış bir binanın ayakta kalması hemen hemen mümkün değildir. Bu nedenle özellikle Türkiye gibi deprem kuşağında bulunan ülkelerde su yalıtımının yaşamsal bir önemi vardır.
Ayrıca su yalıtımı konfor sağlar. Rutubetten uzak, sağlıklı ortam sağlar. Suyun olumsuz etkileri, yapıların kullanım ömrünü azaltır. Bu da ekonomik bir kayıptır. Su yalıtımıyla bu kayıp da giderilmiş olacaktır.
Bitümlü su yalıtım ürünlerini diğer su yalıtım ürünlerinden ayıran birkaç özellik:
•Polimer bitümlü örtülerin üretim ve kalite kontrol standartları vardır. Bu standartlar, Türkiye ve Avrupa’da aynıdır. Tüm üreticiler, bu üretim ve kalite kontrol standartlarına uymak zorundadırlar.
•Türkiye’de polimer bitümlü örtülerin uygulama esasların anlatan ve tip detayları içeren TS 11758-2 standardı bulunmaktadır.
•Fabrikasyon ürün olduğu için yalıtım kalınlığı belirlidir.
•Polimer bitümlü örtüler elastik malzemelerdir.
•Pratik ve kolay uygulanabilir olma özelliği sayesinde kalıcı çözümler sağlar.
•Bilinen en eski, güvenirliliği kanıtlanmış malzemedir.
•Uygulaması basit aletlerle yapılır.
•Bayilik ağları ile ürün ulaşılabilirliği ve sertifikalı uygulama ekipleri bulunmaktadır.
•Standartta belirtilen şekillerde uygulandığında uzun ömürlü ürünlerdir.
•Teknik değerleri (Kopma uzaması, soğukta bükülme, sıcaklık dayanımı vb.) laboratuvar test sonuçları ile kanıtlanmıştır.
•Ürün çeşitliliği sayesinde farklı detaylara uygun çözümler sunar.
“Eski binaların çatı restorasyonunda çatı kabuğunun temizlenmesi ve sağlamlaştırılması, yalıtım için çok önemlidir”
Tarihi Kapalıçarşı’nın restorasyonunu da UKS Yapı gerçekleştirdi. Restorasyonda su yalıtımında hangi ürünler tercih edilmeli ve hangi noktalara dikkat edilmeli? Tarihi Kapalı Çarşı projesi bizim referanslarımız arasında en önemlilerden biridir. 1461 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılan dünyanın en büyük ve en eski kapalı çarşısında yer almak çok önemliydi. Burada önce çatı kabuğu tamamen açıldı. Eski kiremitler atıldı. Betonarme çatı kabuğu sağlamlaştırıldı. Temiz ve sağlam yüzeye Titanium P3000 model APP katkılı membranımız uygulandı. Çatı kabuğuna suyun teması engellendi. Daha sonra diğer çatı katmanlarına geçildi. Eski binaların çatı restorasyonunda çatı kabuğunun temizlenmesi ve sağlamlaştırılması çok önemlidir.
17 Ağustos depreminin 23’üncü yıl dönümündeyiz ve depremin ardından en çok konuşulan konuların başında korozyon geliyor. Aradan 23 yıl geçti ama Türkiye sizce depreme ne kadar hazır? Türkiye’de bu noktada yeterli bilincin oluştuğunu düşünüyor musunuz? Bitümlü su yalıtım ürünlerinin korozyonu önlemek için önemi nedir? Bu konuda hayata geçirdiğiniz bilinçlendirme ve eğitim çalışmaları var mı?
Korozyon binanın yapı ömrü adına önemli bir sorundur. Bu sorundan uzaklaşmak için doğru ürünlerle su yalıtımı yapmak çok önemlidir. Bu noktada en eski su yalıtım ürünü olan bitümlü su yalıtım örtülerinin gerek ulaşılabilirliği gerek uygulama kolaylığı gerek ülkemizde uygulanan standartları ön plana çıkmaktadır. Üyesi olduğumuz BİTÜDER önderliğinde kurum, kuruluş ve üniversitelerde seminerler verilmektedir.
“Hem üretici firmaların hem uygulamacıların kendini geliştirmesi ve uygulama kolaylığı sağlayan kendinden yapışkanlı proof ürünlerin geliştirilmesi ile bitümlü membrana talep tekrar yukarılara çıkmaktadır”
Türkiye’de bitümlü su yalıtım ürünlerinin kullanımı sizce yeterli mi?
Ülkemizde su yalıtımı uygulamalarında bitümlü malzeme kullanımı son yıllarda azalmaya başlamıştı. Bilinçli olmayan, yanlış malzeme seçimlerinden kaynaklı sorunlar yaşanmış, bu sorunlar da uygulamacıları bitümlü membrandan uzaklaştırmıştı. Hem üretici firmaların hem uygulamacıların kendini geliştirmesi ve uygulama kolaylığı sağlayan kendinden yapışkanlı proof ürünlerin geliştirilmesi ile bitümlü membrana talep tekrar yukarılara çıkmaktadır.
Teknolojik gelişmeler birçok alanda olduğu gibi yapı sektöründe de değişime neden oldu. Bitümlü su yalıtımı ürünlerinde güncel teknolojileri değerlendirir misiniz? Teknolojik gelişmeler sektörü nasıl etkiledi? Bu noktada güncel AR-GE ve inovasyon çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Bitümlü su yalıtım ürünlerinde proof dediğimiz, Beton ısısıyla kendinden yapışkanlı, beton tek ya da çift taşıyıcılı membranlar önem kazanmaya başladı. 2022 yılı AR-GE çalışmalarıyla birlikte, UKS PROOF ürünümüzü piyasaya sunduk. Ürünümüz ile alakalı test raporlarımızı ve onaylarımızı aldık. Bu ürünümüzle kurum, kuruluş ve uygulamacılarımız tarafından sıklıkla tercih ediliyoruz.
Son olarak eklemek istedikleriniz var mıdır?
Daha önce de belirtmiş olduğumuz gibi, bir deprem ülkesi olan ülkemizde, depreme dayanıklı, uzun ömürlü binaların inşa edilmesinde su yalıtımı olmazsa olmaz uygulamaların başında geliyor. Hayati öneme sahip olan su yalıtımı kaliteli malzemeler kullanılarak doğru bir şekilde uygulanmadığında hiçbir anlam ifade etmez. Yapıya sızan bir su damlası bile korozyona sebep olacak ve yapı güvenliğini tehlikeye düşürecektir. Sektörde 50 yılı aşkın tecrübesinden ve güçlü AR-GE’sinden aldığı güçle inşaat sektörünün yalıtım ihtiyaçlarına inovatif çözümler sunan bir üretici olarak bu konuda ciddi bir misyon üstleniyoruz. Son teknolojiye sahip fabrikalarımızda her zaman yüksek kalite standartlarını koruyarak ürettiğimiz malzemelerimizle yapıları depreme karşı güven altına almaya devam edeceğiz.
