Yapı Magazin
ÇEDBİK: 'Binaların Yanı Sıra Malzeme Üretiminde de Çevresel Etkilerin Azaltılması Gerekiyor''

ÇEDBİK: 'Binaların Yanı Sıra Malzeme Üretiminde de Çevresel Etkilerin Azaltılması Gerekiyor''

ÇEDBİK, gayrimenkul sektörü başta olmak üzere tüm sektörlerde, karbonsuzlaştırmanın önemini, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji kullanımının artmasına yönelik bilinci artırmayı hedefliyor. ÇEDBİK (Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği) Başkanı Mehmet Sami Kılıç ile ÇEDBİK’in çevre dostu malzemelerin kullanımını teşvik etmek ve yeşil binalar ile ilgili farkındalığı artırmak için yaptığı çalışmaları konuştuk.

ÇEDBİK, çevre dostu malzemelerin kullanımını teşvik etmek ve yeşil Binalar ile ilgili farkındalığı artırma konusunda nasıl çalışmalar gerçekleştiriyor?

ÇEDBİK kuruluş tüzüğünün 2. maddesi yeşil bina sistemlerinin ulusal bazda yaratılması ve bilincinin attırılması konusunda çalışmalar yapmak olarak belirtiliyor. Yeşil bina ve yeşil bina sistemleri konularında etkin çalışan firmalar veya firma yetkililerinden oluşan 100’den fazla üyemiz bulunuyor. Dolayısıyla tüm çalışmalarımızı yeşil bina sistemleri temelinde oluşturduğumuzu söyleyebilirim. Global bir sorunun glokal çözümlerinin başında gelen bu sistemleri akademik yapıdan uygulayıcılara, tasarımcılardan son kullanıcılara kadar her noktada bulunan kişilere aktarmak için çalışıyoruz. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın özellikle son yıllarda bizlere ciddi anlamda destek olduğunu ve bu konunun yaygınlaşmasını sağladığını belirtmek isterim. Uluslararası iletişim ağımız ise dünya genelindeki tüm gelişmelere ulaşmamıza ve bunları Türkiye’de ilgili birimlerle paylaşmamızı sağlıyor. Bu bağlamda tüm yeşil bina konseylerinin içinde bulunduğu Dünya Yeşil Bina Konseyinin (WGBC) kurucu üyesi olarak dünya politikalarının belirlenmesinde ve WGBC’nin Avrupa ayağı olan Avrupa Bölgesel Ağı’nın (ERN) da İcra Kurulu Üyesi olarak Avrupa’daki politikaların belirlenmesinde söz sahibi oluşumuz, tüm global çalışmaların içinde olmamızı sağlıyor. Bunu yaparken enerji verimliliği, su verimliliği, iç ortam kalitesi, arazi ve afet detaylarının önemini detaylı olarak anlatıyor ve gerek teknik gerekse uygulama bakımından paylaşımlar yapıyoruz. Malzeme ise konunun en önemli noktası. Yaşam döngü analizi yapılmış karbon ayak izi düşük malzeme kullanımı özellikle kredilendirilerek dikkat çekici bir noktaya getirildi. Sürdürülebilirliğin en önemli konuları arasına alındığını ve ilgili STK, odalar ve akademik çevreler ile konunun önemli bir noktaya taşındığını belirtmeliyim. Tüm bu çalışmaların detaylarını ÇEDBİK Diyalog Günlerinde, ÇEDBİK’in ev sahipliğinde düzenlenen Uluslararası Yeşil Binalar Zirvesi, çeşitli üniversite ve belediyelerin yaptığı panel ve toplantılarda mutlaka dile getiriyoruz. Diğer yandan yapılan çalışmaları Bakanlığın strateji planında yer alacak şekilde gündeme getirdiğimizi de vurgulamak isterim

ÇEDBİK, dâhil olduğu AB projeleri ile mevcut binaların enerji verimli binalara dönüşmesini sağlıyor

Global sürdürülebilir bina çalışmalarını yaygınlaştırmayı ve hız kazandırmayı amaçlayan Dünya Yeşil Bina Konseyi (WGBC) kurucu üyesi olarak aynı zamanda Avrupa Bölgesi Ağı (ERN) yürütme Kurulunda yer alarak güçlü uluslararası ilişkiler yürütüyorsunuz. Bu bağlamda özellikle son dönemde hayata geçirdiğiniz AB projelerinizden bahseder misiniz?

Öncelikle ÇEDBİK WGBC ve ERN bazında bölgeyi temsil eden önemli bir yapıya sahip. Bu konuda yapılmış BuilUPON-1 ve BUILD UPON2 projelerinde ana partner olarak yer alarak, başarı ile bu projeleri tamamladık. Bu iki proje birbirini destekleyen konuları içeriyor. Mevcut binaların “enerji verimli binaya” dönüştürülmesinde öncelikle yer alan engellerin yanında uygulamalar esnasındaki sorunlar ve bu sorunların çeşitliliği üzerinde çalışmalar gerçekleştirdik. Daha sonra Türkiye özelinde Eskişehir pilot bölge seçilerek mevcut engellerin veya uygulama zorluklarının yanında tasarım sıkıntılarının nasıl aşılması gerektiği özellikle belirlendi.

Elbette bu sonuçlar ile ilgili Bakanlık birimleri, STK ve Odalar ile paylaşılmış hatta görüş alışverişi yapılmıştır. Türkiye AB uyumlu çalışmalarını sürdürürken bu konudaki eksikleri daha dikkat çekicidir. AB içinde yeşil bina politikalarına uzun zamandır ciddi önem verilmekte ve bu proje çıktılarına bağlı birçok yeni yönetmelik ve genelgeler yayınlanmaktadır. Türkiye’de ise ne yazık ki bu çalışmalarımızın uygulamaya dökülmesi bürokratik engellere takılmakta, uygulamaya geçişte zaman kaybı yaratılmaktadır. ÇEDBİK’in bu noktadaki tecrübesini her geçen gün artırarak ihtiyaç olan her konu özelinde destek vermeye hazır olduğunu vurgulamak isterim. Bir diğer önemli konu ise Erasmus + projesi ile meslek liselerinde okutulmak üzere Yeşil Bina dersini müfredata soktuğumuzu ve ders kitabı yayınlandığını da paylaşmak isterim.

Diğer yandan İstanbul Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği Şube Müdürlüğü liderliğinde, ÇEDBİK ve Demir Enerji desteği ile hazırlanan BUILD4GreenIST proje teklifi; Net Zero Cities — H2020-LC-GD-2020 / H2020-LC-GD-2020-2 çağrısı kapsamında alınan projenin ana hedefi; İstanbul Kentsel Dönüşüm Planı ile Türkiye'de ilk ve büyük ölçekli, entegrasyonu sağlanmış ve karbon nötr binalara veya bölgelere başarılı bir şekilde zemin hazırlamaktır. Bu planda, net sıfır enerjinin fizibilitesini göstermek, ilçe düzeyinde test etmek ve net sıfır enerji tüketimine doğru Türkiye'nin inşaat sektöründeki yaygın değişime ilham vermek ve bilgilendirmek için süreci birlikte planlamak üzere pek çok paydaşın bir araya getirilmesi planlanıyor. Sonuçlardan yararlanmak içinse fikri mülkiyet sorunları, yasal ortam, pazar analizi, riskler ve iş modelleri dikkate alınarak yeşil ve karbon nötr bir bina geçiş rehberi belirlenecek ve karakterize edilecek. Ayrıca sensörler aracılığıyla elde edilecek enerji izleme verileri ve oluşturulacak dijital araçlar ile vatandaş katılımı ve davranışsal iyileştirme sağlanacak ve pilot veri tabanı oluşturulacaktır. İBB ise projenin tüm aşamalarını çok katılımlı bir yapıyla yönetecek ve koordine edecektir.

Son olarak ÇEDBİK ve Polonya Yeşil Binalar Konseyi (PLGC) liderliğinde uygulanacak "Free-Off Carbon Architect" projesi, Kolektif Araştırma Ağları (CORNET) 33. Dönem Çağrısı kapsamında 30 Eylül 2022 tarihinde hibe almaya hak kazandı. Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu tarafından Avrupa Birliği'nin mali desteğiyle desteklenen proje 1 Haziran 2023 tarihinde başlayacak ve 24 ay sürecek. Projenin amacı, inşaat sektörünü karbonsuzlaştırma yoluyla karbon nötr olma hedefine ulaşımını destekleyecek interaktif internet platformu oluşturma hizmeti olarak özetlenebilir. Deneysel geliştirme çalışmaları şeklinde hayata geçirilen hizmet, yapı malzemelerinin çevresel etkilerinin bölgesel koşullar ve mevcut yapı malzemeleri pazarı bağlamında değerlendirilmesine olanak sağlayacak. Platformu geliştirmek için, yerel pazarlarda bulunan yapı malzemeleri ve ürünleri hakkında seçilen çevresel etkileri açıklayan sera gazı emisyonları (GWP), yenilenebilir (TRPE) ve yenilenemez (TNNRPE) ve su tüketimi (WD) ayrımıyla MJ cinsinden ifade edilen birincil enerji tüketimi gibi veriler biçiminde bilgi toplamak gerekir. Toplanan veriler daha sonra belirli bir bölgeye özgü genel göstergeler geliştirmek için işlenecek ve standartlaştırılacaktır. Sonuç olarak, test ve doğrulama aşamasından sonra KOBİ kullanıcılarının kullanımına sunulacak, malzemeleri seçilen kriterlere göre karşılaştırmalarına ve çevresel etki hesaplamaları hazırlamalarına olanak tanıyan çevrimiçi bir platform geliştirilecektir.

ÇEDBİK KONUT / TİCARİ BİNA Sertifikalarında, yapılı çevrede kullanılan malzemelerin geri dönüştürülebilir olmasını öngörür

ÇEDBİK, binalarda ekolojik ve sürdürülebilirliği hedefleyen ulusal sertifika sistemi B.E.S.T. Konut Sertifikası’nı geliştirdi. B.E.S.T. Konut Sertifikası’nın amacı nedir ve yapılarda kullanılan malzemelerin hangi çevre dostu etiketlere sahip olması gerekir? Çevre etiketine sahip olan yapı malzemelerinin sertifika puanına etkisi nedir?

Binaların çevre, ekonomi, sağlık ve verimlilik üzerinde birebir etkileri var. Son yılların en yeni gelişmelerinden biri olan yeşil bina kavramı ile bina bilimi, teknolojisi ve işletimi konularında devrimsel bir değişime tanık olunuyor. Bina tasarımcıları ve kullanıcılar bu yeni kavram ile inşaat ve kullanımda ekonomiyi ve çevresel performans faktörünü en üst düzeye çıkarma olanağı buluyorlar. Sürdürülebilir kalkınma anlayışının bir parçası olarak yeşil bina hareketi küresel iklim değişikliği, enerji, su, insan sağlığı ve dayanıklı binalar gibi çağımızın en önemli konularına yanıt vermek için eşi benzeri görülmemiş bir fırsat sunuyor. Sistemi oluşturan kılavuz kapsamında değerlendirilen ana konular B.E.S.T Konut ve B.E.S.T Ticari Binalar olarak sıralanıyor.

Malzeme ve kaynak kullanımı konusunun amacı bildiğiniz gibi çevre dostu ve yerel malzeme kullanımını teşvik etmek. Yapı malzemesinin üretim sürecinde, yaşam ömrü boyunca enerji israfı, çevre kirliliği ve kaynak tüketimi gibi birçok olumsuz çevresel etki oluşuyor. Binanın inşaat sürecinden kaynaklanan etkilerini azaltmanın yanı sıra malzeme üretiminde de çevresel etkilerin azaltılması gerekiyor.

ÇEDBİK-KONUT / TİCARİ BİNA Sertifikalarında, yapılı çevrede kullanılan malzemelerin geri dönüştürülebilir olmasını, insan sağlığı ve ekosistem üzerindeki etkilerinin azaltılmasını öngörür. Malzeme seçimleri bu öngörü ile yapılmalıdır. Tedarik zincirinde malzeme konusunun farklı yönleri ve etkileri olduğunu da belirtmek isterim. Yatırımcı ve tüketiciler, malzemenin teknik özelliklerine paralel olarak estetik, fonksiyon ve maliyet gibi yönleri de değerlendiriyorlar.

BEST sistemi hayata geçtiği ilk andan itibaren enerji performansının minimum B olması istenmekte ve bu “ÖNKOŞUL” olarak belirtilmektedir

Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliğin'deki güncellemelerle birlikte, “C” olan asgari enerji performansı “B”ye çıkarılması ve binalarda kullanılan enerjinin yüzde 5’inin yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanması hedefleniyor. 1 Ocak 2023 tarihi itibariyle geçerli olan güncelleme, çevre dostu yapılarda kullanılan malzemelerin niteliğinde ve kullanım alanlarında nasıl bir revizyon gerektirir?

Bu konuyu size kılavuzdaki detayları özet olarak vererek bilgi vermek isterim. Kılavuzdaki enerji verimliliğindeki amaç; bina enerji performansının enerji ihtiyacı, birincil enerji tüketimi, CO2 salımı açısından değerlendirilmesi ve enerji tüketimi ve bu tüketime bağlı CO2 salım miktarının azaltılmasıdır. Bina enerji performansı; enerji ihtiyacı, birincil enerji tüketimi ve CO2 salım miktarı olarak 3 aşamada belirlenir. Bina enerji ihtiyacı; bina yönü, formu, kabuğu ve tasarlanan binada pasif iklimlendirme stratejilerinin bina enerji performansına etkilerini göstermek üzere, sistem kayıplarının olmadığı, %100 verimli ve ideal kapasiteli bir mekanik sistemle koşullandığı varsayılan enerji modeli ile belirlenir. Birincil enerji tüketimi; bina için tasarlanan sistemlerin gerçek verim değerleri, kapasiteleri ve kontrol stratejileri ile şebekeden çekeceği yıllık nihai enerji tüketiminin, birincil enerji cinsinden ifadesidir.

Burada özellikle bina kabuğunu oluşturan malzemelerin kazandıracağı nokta CO2 salımı düşük malzemelerin kullanılmasıdır. Bu yüzden yaşam döngü analizi yapılmış malzemelerin kullanılması tavsiye edilmektedir. BEST sistemi hayata geçtiği ilk andan itibaren enerji performansının minimum B olması istenmekte ve bu “ÖNKOŞUL” olarak belirtilmekte. Diğer derecelendirme kriterleri ne olursa olsun B seviyesinin altındaki binalara sertifika verilmeyecek anlamına gelmektedir.

Türkiye’de ulusal ve yerel düzeyde enerji verimli, çevre dostu bina ve yerleşme uygulamalarının yaygınlaştırılması amacıyla hayata geçirilen Ulusal Yeşil Sertifika Sistemi (YES-TR)’ nin geliştirilmesi ve mevzuatların oluşturulması için çalışmalar devam ediyor. Ülkelerin uluslararası standart bir sertifika yerine kendine özgü yeşil sertifika sistemlerini oluşturması global anlamda belirlenen iklim hedeflerine ulaşılmasını nasıl etkiliyor?

Şu an itibari ile Türkiye’de belgelendirilmiş bina sayısı 600. Bir diğer deyişle 9,4 milyon bina içinde sadece 600 binada sertifika var. Heyecanımız YeS-TR ile daha çok binanın gerçekten değerlendirilerek sertifika sahibi olması yönünde. Ancak Türkiye’nin bu konudaki hızı beklenen düzeyde değil. Biz ÇEDBİK olarak Çevre Şehircilik ve iklim Değişikliği Bakanlığı’nın ilgili birimleri ile çalışarak üzerimize düşen görevi tam ve eksiksiz bir şekilde yapmaktayız ve yapacağız. Ancak her geçen süre hatta her geçen saniyenin Türkiye için ciddi bir kayıp olduğunu da belirtmek isterim. Elimizden geldiğince anlatmaya bu sistemin bir an önce hayata geçmesi gerektiğini belirtmeye devam edeceğiz. Bu konuda gerek bilgimiz gerek yurt içinde ve yurt dışında edindiğimiz tecrübemiz ve gerekse tam ve tecrübeli değerlendirici ekibimiz ile hazırız. Amaç gelecekte yaşanabilir bir ülke için binaların olumsuzluklarını minimize etmek ve kaliteli konforlu dayanıklı güvenilir binaları hayata geçirmektir.

Son olarak eklemek istedikleriniz var mıdır?

ÇEDBİK bilgi ve tecrübelerini paylaşmak için birçok çalışma yapıyor. E bültenimiz, dijital diyalog günlerimiz, yeşil bina sertifika teknik ve tanıtım eğitimlerimiz ile bu konuya ilgi duyanlara ulaşmaya çalışıyoruz. Kasım 2023 yılının ilk haftası içinde gerek yurt içinde ve gerekse yurt dışından ilgiyle takip edilen Uluslararası Yeşil Binalar Zirvesi’nin yenisini gerçekleştireceğiz. Gelin ÇEDBİK çatısı altında, yeşil bina sistemleri temelinde yaşanabilir, güvenli, sağlıklı, yüksek performanslı, enerji ve su verimli binalar yapalım. Böylece gelecek nesillere sürdürülebilir ve insana yakışır bir yaşam bırakalım.



Etiketler:

#çedbik#çevredostu#sürdürülebilirlik

Paylaş:
İLGİLİ İÇERİKLERE GÖZ ATIN
Our site uses cookies. Learn more about our use of cookies: cookie policy

Sign Up for Our Newsletter