Yapı Magazin
“Sürdürülebilirlik, İş Süreçlerimizin Temel Yapı Taşını Oluşturuyor”

“Sürdürülebilirlik, İş Süreçlerimizin Temel Yapı Taşını Oluşturuyor”

Sürdürülebilirlik kavramı ile ilgili çeşitli kurum, kuruluşlar ve akademisyenler farklı tanımlamalar yapıyor. Seramiksan’ın sürdürülebilirlik tanımı nedir? Kurumsal sürdürülebilirlik politikalarınızdan ve gerçekleştirdiğiniz faaliyetlerinizden bahseder misiniz?

Sürdürülebilirlik, doğal kaynaklarımızın kontrollü olarak kullanılması, bugünün ihtiyaçlarının yarının kaynaklarını tehlikeye atmadan karşılanmasıdır. Sadece bugünümüzü değil, gelecek nesilleri de düşünerek hareket etmektir. Seramiksan olarak sürdürülebilirliği iş süreçlerimizin temel yapı taşı olarak görüyoruz.  Seramiğin yaşam döngüsü doğrultusunda, hammadde üretiminden satış sonrası ilişkilere kadar tüm iş süreçlerine sürdürülebilirliği entegre etmiş durumdayız. Sürdürülebilir iş modellerini, kurum kültürümüzün ayrılmaz bir parçası haline getirmeyi ve gelecekte işimizin devamlılığını güvence altına almayı hedefliyoruz. Çalışmalarımızda çevre, insan ve inovasyon altında ayrı odak noktaları oluşturarak sürdürülebilirlik çerçevemizi oluşturduk. Sürdürülebilirliği odak noktasına alan bir yönetim anlayışı ile daha yaşanabilir bir dünya yaratmak mümkün. Seramiksan olarak, tüm iç ve dış paydaşlarımızın yaşam kalitesini artıracak süreçler ve ürünler sunmaya devam ediyoruz. Sürdürülebilirlik stratejimiz kapsamında, doğal kaynakların korunmasını, faaliyetlerimizin minimum çevresel etki ile gerçekleştirilmesini temel sorumluklarımızdan biri olarak görüyoruz. Seramiksan sürdürülebilir çevre ve enerji anlayışı ile gelecek kuşaklara temiz ve yaşanabilir bir dünya bırakılmasını amaçlamaktadır. Faaliyet gösterdiğimiz seramik sektörü, doğal hammadde ve kaynaklara bağımlı olduğu için yüksek enerji tüketimi sektörün başlıca etkileri arasında bulunuyor. Çevresel etkimizi, küresel gündemi ve paydaşlarımızın görüşlerini temel alarak stratejik olarak değerlendiriyoruz. Bu kapsamda enerji verimliliği, su yönetimi, çevresel etkisi düşük ürünler ve atık yönetimi yüksek öncelikli konularımız arasında.

Sürdürülebilirlik stratejilerinin firma rekabet gücüne ve firma sürdürülebilirlik performansına etkisi nedir? Firma rekabet gücünün sürdürülebilirlik kapsamında pazar payı üzerindeki etkisi nedir? 

Sürdürülebilirlik genel olarak değerlendirildiğinde, yeryüzündeki kaynakların bizden sonraki nesiller düşünülerek verimli kullanılmasını ve gerek miktar olarak gerekse özellik olarak iyi analiz edilmesi gereken bilinçli bir yönetim sistemidir. Bu yönetim sistemi, değişen ve gelişen çevre koşullarından yola çıkarak işletmeleri farklı sürdürülebilir pazarlamaya yöneltmiştir. Sürdürülebilir pazarlama şirketin sosyal sorumluluk düzeyini temsil eder. Bu yönelim, bir şirketin iş başarısı elde etmesi için de önemli bir durumdur. 

“İşletmelerin etik ilkeleri faaliyetlerine dâhil etmesi, sosyal ve çevresel sorunlara duyarlı olması önemli bir rekabet avantajıdır” 

Özellikle müşterilerin bilinç düzeylerinin artması ve sorgulayan taraflarının gelişmesi sürdürülebilir pazarlama anlayışının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Müşteriyi merkezine alan, çevrenin korunması anlayışını benimsemiş, toplumun değer yargılarını önemseyen, çözüm odaklı ve müşteriye değer temelli mal veya hizmet sunma yolu gözeten şirketler, rekabet gücü kapsamında bir adım ileridedir. Günümüzde, ekonomik değerin yanında, sosyal ve çevresel konuların da şirketlerin sorumluluğu haline geldiği yeni bir dünya düzenine girmiş bulunuyoruz. Rekabetçi iş ortamında, ekonomik, çevresel ve sosyal faktörlerin iş stratejilerine dâhil edilmesi giderek daha fazla önem taşıyor. Şirketlerin başarılı iş sonuçlarının yanında ekosistemindeki gereksinimleri de dikkate alarak toplumsal faydaya odaklanması beklenmektedir. Tüketici davranışlarının ve diğer pazar dinamiklerinin sürdürülebilirlik çerçevesinde şekillenmekte olması, firmaların bu alandaki yatırımlarını da hızlandırıyor. Günümüzde şirket çıkarlarının toplumsal çıkarlar ile çatışmadığı, ekonomik ve kâr odaklı bakış açısının yanında sosyal ve çevresel konuların da şirketlerin sorumluluğu haline geldiği yeni bir dünya düzenindeyiz. Şirketlerin kâr elde etmesi yanında, ekosistemindeki gereksinimleri de dikkate alarak, toplumsal faydaya odaklanması beklenmektedir. Böylece daha bütünsel bir bakış açısı ve daha sürdürülebilir (ekonomik, çevresel ve sosyal) bir ilerleme sağlanabilmektedir. Bu doğrultuda sürdürülebilirliğin, kurumsal sosyal sorumluluğun çok ötesine geçtiğini ve şirketlerin strateji ve operasyonlarının ayrılmaz bir parçası haline geldiğini görüyoruz.

Sürdürülebilirliğin temel ilkeleri ve sürdürülebilirlik hedefleriniz nelerdir? Sürdürülebilirliği sağlamak, ürünün çevresel etkilerini belirlemek ve raporlamak adına nasıl adımlar atıyorsunuz?

Su ve enerji kaynaklarının hayatımızdaki değerinin daha fazla hissedildiği bu dönemde, dünya kaynaklarının verimli ve tasarruflu kullanılması konusu da daha önemli hale geldi. Dünya nüfusu artık ekosistemlerin üretebildiğinden çok daha fazla kaynak tüketiyor. Sosyal ve ekonomik kalkınma süreçlerinin ekosistemlerin başa çıkabileceği sınırlar içinde gerçekleşebilmesi için, toplumumuz üretim ve tüketim şekillerini temelden değiştirmek zorunda. Seramiksan olarak etkin kalite yönetim sistemi ile birlikte, çalışanlarımızın ve tüm paydaşlarımızın sağlık, güvenlik ve memnuniyetlerini öncelikli ele alarak, çevresel sorumluluğumuzu tüm faaliyetlerimizde hassasiyetle yerine getirmekteyiz. İklimin korunması, dijital dönüşüm, enerji ve kaynak verimliliği konularında net bir duruş sergiliyoruz. Uluslararası bağlantılarımızla birlikte, geleceğe yönelik, iklim dostu çözümleri ve siyasi kurumlar, STK’lar, dernekler ve konuyla ilgisi olan şirketlerle aktif diyaloğu destekliyoruz. İş süreçlerimizin her aşamasında, çevreye olan olumsuz etkileri en aza indirmek için stratejiler belirliyor, temiz bir çevre ve sağlıklı bir gelecek için çevre dostu politikalar izliyoruz. Üretim aşamasındaki atıkları geri kazandırmak, doğal kaynak kullanımını en aza indirmek, gelecek nesillere sağlıklı bir çevre sunmak için tüm faaliyetlerimizde ulusal ve uluslararası yasal gerekliliklere tam uyum sağlıyor, sürekli iyileştirme araçları ve uygun teknolojilerin kullanımıyla üretimimizin, ürünlerimizin ve hizmetlerimizin yol açtığı çevreye etkilerini azaltmaya çalışıyoruz.

“Çevreye verilen zararların azaltılabilmesi için sürdürülebilir mimari kavramının iyi anlaşılması gerekir”

Bir binayı sürdürülebilir kılmak için kullanılan yapı malzemeleri de oldukça önemlidir. Sürdürülebilir yapı malzemelerinin özellikleri nelerdir? Seramiksan olarak sürdürülebilir yapı malzemelerinde seramik ve vitrifiye de nasıl çözümler sunuyorsunuz?

Enerji tüketiminin yüksek olduğu sektörler arasında yapı sektörü önemli bir yere sahiptir. Ülkemizde tüketilen toplam enerjinin %35’i konutlar ve ticari binalardan oluşan yapı sektöründen kaynaklanmaktadır. Bu artış oranının temel nedenleri, artan nüfus, şehirleşme, konut ve ticari bina sayıları olarak sıralanabilir. Doğal kaynakların bilinçsizce kullanımı, yapım ve yıkım süreçleri sonucunda oluşan atıklar çevreye zarar vermektedir. Yapıların doğal çevreye verdiği zararların azaltılabilmesi için sürdürülebilir mimari kavramının iyi anlaşılması ve sürdürülebilir mimari için gerekli kriterlerin doğru bir şekilde belirlenmesi gereklidir.  Bunun en önemli adımlarından biri de sürdürülebilir malzeme tercihidir. Çevreye karşı duyarlı, hammaddesinden yapıda kullanımına ve yapı ömrünün sona ermesine kadar geçen sürede çevreye ve insan sağlığına zarar vermeyecek sürdürülebilir yapı malzemeleri tercih edilmelidir. Böylece doğaya en az zararı verecek şekilde yapılaşma mümkündür. Şehirlerin giderek büyümesi ve eski yapıların yenilenmesi arzusuyla beraber inşa edilen yeni yapılarda hayatı kolaylaştıran, konforu ve yaşam standardını arttıracak malzemeler arayışına girilmiş, bir yandan da çevresel koşulların ve ekolojik dengenin korunmasına yönelik kaygı ortaya çıkmıştır. Tüm bu ihtiyaç durumu ve yaşanan kaygılar, inşaat sektöründe kullanılan malzemelerde inovasyon yapma gereğini zorunlu kılmıştır. Seramiksan olarak tüm üretim süreçlerimizde sürdürülebilir çözümler sunuyoruz. Tasarımdan başlayarak prosesin her aşamasında, ürünlerimizin kullanımından kaynaklanabilecek çevresel etkilerin değerlendirilmesi ve minimuma indirilmesi için gerekli önlemleri almaktayız.  Sektöre yön veren inovatif ürünlerin tasarımı ve geliştirilmesine katkıda bulunuyoruz.  Vitrifiye ürün grubunda 2,5-4,5 litre ile fonksiyon yapan çevreci rim-out klozetlerimiz, minimum su ve deterjan kullanımıyla maksimum hijyen ve temizlik sağlıyor.  Seramiksan olarak, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da her zaman hayatın temeli olan suyun ve enerji kaynaklarının korunması konusunda yüksek sorumluluk duyarak suya ve geleceğe yön verme hedefimizle yolumuza devam edeceğiz.

“Sürdürülebilirlik stratejimizde geri dönüşüm kotası ve atık hacmi dikkate aldığımız göstergelerdir”

Sürdürülebilirlik konusunun uygulama alanlarından birini de atık yönetimidir. Seramiksan, geri dönüşüm ve atık yönetiminde nasıl bir yol izliyor? Seramikte geri dönüm işlemi nasıl yapılır? Geri dönüştürülen ürünlerin kullanım alanları nelerdir? 

Tasarımdan başlayarak prosesin her aşamasında, ürünlerimizin kullanımından kaynaklanabilecek çevresel etkilerin değerlendirilmesi ve minimuma indirilmesi için gerekli önlemleri alıyoruz.  Ürün yaşam döngüsünün tüm aşamalarında olumsuz çevresel etkileri minimize etmeyi, geri dönüşüme sahip hammadde, ambalaj malzemesi kullanmaya özen gösteriyoruz. Seramiksan üretim kampüslerinden dışarıya   üretim sırasında hiçbir atık malzeme çıkmıyor. Hem seramik hem de vitrifiye fabrikalarımızdan havaya çevreye hiçbir zararı olmayan sadece su buharını veriyoruz. Bunun yanı sıra 2019 yılında bir geri dönüşüm tesisi kurduk. Karo ve vitrifiye grubundaki hasarlı ve kırık ürünleri bu geri dönüşüm tesisinde işleyerek tekrar üretim sürecine dâhil ediyoruz. Bu nedenle Seramiksan fabrikalarından çevreye hiçbir şekilde atık çıkmıyor. Bu konuda çok hassasız. Hatta fabrikamızda kullanılan suyu arıtarak sanayi suyu olarak tekrar kullanıyoruz. Kullanmış olduğumuz ambalaj atıkları kendi içinde sınıflandırılarak çevreye zarar vermeyecek şekilde depolanmakta, lisanslı kuruluşlar vasıtasıyla bertaraf edilmektedir. Yapılacak yatırımlarda enerji verimliliği yüksek, doğa ve çevre dostu inovatif teknolojiler kullanmayı, emisyonlarımızı azaltmaya yönelik uygulamaları tercih ediyoruz.  Sadece ürün tasarımına değil, aynı zamanda üretim tesislerinde yürütülen süreçlerde kaynakların dikkatli kullanılmasına da büyük önem veriyoruz. Sürdürülebilirlik stratejimizde dikkate aldığımız temel göstergeler geri dönüşüm kotası ve atık hacmidir. Hedeflerimize ulaşmak için aldığımız önemli tedbirler arasında geri dönüştürülebilir malzemelerin kullanımı ve elde edilen tüm malzemelerin sistematik olarak ayrılması yer alıyor.  Kâğıt ve plastikten metal parçalara kadar, faaliyet alanlarında ortaya çıkan tüm atık türlerinde geri dönüştürülebilir malzemelerin kullanımı ve elde edilen tüm malzemelerin sistematik olarak ayrılmasına önem veriyoruz. Sektöre yön veren inovatif ürünlerin tasarımı ve geliştirilmesine katkıda bulunuyoruz.  

Seramiksan’ın dikkat ettiği noktalardan biri de tasarımdır. Geri kazanılmış yapı malzemelerin tasarımcı ve kullanıcı açısından önemi nedir? Seramiksan hem iç hem de dış cephede kullanılan ürünler sahip. Sürdürülebilir mimaride dış cephede kullanılan seramik örneklerinden bahsedebilir misiniz?

Seramiksan olarak dış cephe kullanımına uygun, 120x120 cm ,60x120 cm ve 60x60 cm ebatlarında zengin bir ürün portföyüne sahibiz. Dış cephelerde kullanıma uygun bu porselen karolar hava şartlarına meydan okuyarak sıcak ve soğuk havadan etkilenmezler. Yağmur, kar ve dona karşı dayanıklıdırlar. Ayrıca ateşe tamamen dayanıklı, alev almaz ve yanmaz özelliktelerdir. Porselen yapısı sayesinde en güçlü kimyasallara karşı dayanıklılık özelliğine sahiptir. Yüksek performansa sahip bu ürünler uzun yıllar güvenle kullanılırlar.

 

Etiketler:

Sürdürülebilirlik, İş, Süreçlerimizin, Temel, Yapı, Taşını, Oluşturuyor

Paylaş:
İLGİLİ İÇERİKLERE GÖZ ATIN
Our site uses cookies. Learn more about our use of cookies: cookie policy

Sign Up for Our Newsletter