K 2025, 8 – 15 Ekim 2025 tarihleri arasında Düsseldorf’ta düzenlenecek. Plastik ve kauçuk alanında dünyanın 1 numaralı ihtisas fuarı, bu küresel sanayinin çok zorlu zamanlara verdiği özgüvenli cevapları 23. kez sunacak.
Plastik ve kauçuk
sektörünün en büyük ihtisas fuarlarından olan K-2025 8-15 Ekim tarihleri
arasında Düsseldorf’ta düzenlenecek.
K-2025’in sloganı olan
“Plastiklerin Gücü: Yeşil – Akıllı – Sorumlu” sözcüklerinde yansıtıldığı gibi;
fuarın üç temel konusunu “Döngüsel
Ekonomiyi Şekillendirmek”, “Dijitalleşmeyi Benimsemek” ve “İnsanı Önemsemek” oluşturuyor.
K
2025’in temel mesajları
Messe Düsseldorf Türkiye
Temsilcisi Demet Tezulaş ve Messe Düsseldorf Yöneticisi Petra Cullmann
düzenledikleri basın toplantısında plastik sektörünün birkaç yıldır daha fazla
sürdürülebilirliğe doğru temel bir değişim geçirdiğini vurguladı. Polimer malzemelerin bunda önemli bir rol
oynadığına dikkat çeken Tezulaş ve Cullman,
“Çünkü çok yönlülükleri ve enerji verimlilikleri sayesinde, şu anda 8
milyardan fazla olan dünyanın büyüyen nüfusuna tedarik sağlamaya kesin bir
şekilde katkıda bulundular. Gelecekte bu malzemeler için daha da verimli
uygulamalar geliştirmek ve sürdürülebilir kalkınmayı desteklemek için uygun
döngüsel yapılar geliştirmek önemli olacak.” Dedi.
Aynı zamanda, nüfus
artışının sebep olduğu talepten kaynaklanan kitlesel kullanımın domino etkisi
ve yan etkileri için de yanıtlar gerektiğine dikkat çeken Tezulaş ve Cullmann,
ortak açıklamalarında “Sanayinin sürdürülebilir bir döngüsel ekonomiye geçişi
önemli bir zorluk olmaya devam ediyor. K 2025’te, sanayinin çeşitli
sektörlerindeki işletmeler – malzeme üretimi, makine ve tesis mühendisliği ve
işleme – “Döngüsel Ekonomiyi Şekillendirme” rehber teması altında hâlihazırda
yapılan ilerlemeleri ve geleceğe yönelik daha fazla çözümü sergileyecek.
Her geçen gün daha
dinamik bir şekilde gelişen dijital kontrol ve düzenleme seçeneklerinin
kullanımı, geri dönüşüm de dahil olmak üzere tüm sanayi süreçlerini daha etkili
hale getirmek için sihirli bir değnektir. Ve plastik dünyası bunu ikinci rehber
konu olan “Dijitalleşmeyi Benimsemek” ile ele alıyor. Özellikle zamanımızın en
önemli teknik konularından biri olan Yapay Zeka’nın (AI) kullanımı hem firmalar
hem de araştırma enstitüleri tarafından yoğun ilgiyle karşılanıyor. Birçok
heyecan verici çözüm ve girişim için sabırsızlanıyoruz!
Sanayiler insan toplumunun ayrılmaz birer parçasıdırlar. Bu durum, plastik sanayi için özellikle geçerlidir, çünkü polimerler geçen yüzyılın sonundan beri dünya çapında en yaygın kullanılan malzeme sınıfı olmuştur. Plastikler bugün her yerde mevcuttur – ambalajlarda, inşaatlarda ve inşaat mühendisliği çözümlerinde, her türlü taşıtta, elektronik ve elektrikli cihazlarda veya eğlencede ya da yaşam açısından kritik tıbbi cihazlarda – hemen her alanda mevcutturlar
Bu çok yönlü uygulamalar
her zaman insanlara hizmet etmektedirler. Plastik sanayi, K 2025’in üçüncü
rehber konusu olan “İnsanı Önemsemek” te ifade edildiği gibi, bu hizmet boyutu
hakkında daha fazla farkındalık yaratmak istiyor. Ancak son tahlilde, teknoloji
yalnızca insanlar için değil, - tüm dijitalleşmeye rağmen – aynı zamanda
insanlar tarafından da yapılıyor. Bu sektörde çalışmak hem teknolojik olarak
çekici hem de gelecek için çok değerli. Genç yeteneklere yönelik bu mesaj, işte
bu sloganda yansıtılıyor, çünkü diğer birçok sektör gibi, plastik sanayi de
kalifiye işgücü sıkıntısı çekiyor.”dedi.
Basın toplantısında şu
görüşlere yer verildi;
Covid
salgını sonrası gelişmeler
“2022 yılı sonbaharındaki
bir önceki K, ihtiyatlı bir iyimserlikle geçmişti. Ukrayna’daki çatışmanın
gölgesi gelecekteki uluslararası gelişmeler üzerinde rahatsız edici bir bulut
oluştururken, küresel Covid salgını yatıştıktan sonra sektörün ilk buluşmasında
hala yeni bir başlangıcın cesaret verici işaretleri vardı. Tedarik zincirleri
istikrara kavuşmaya başladı. Avrupa plastik sanayi, döngüsel ekonomiye geçiş
konusundaki net kararlılığını doğruladı. ABD ve Çin gibi önemli pazarlar,
belirgin iyileşme belirtileri ve sürdürülebilir yönetim yaklaşımları
gösterdiler. Buna, Hindistan’ın geleceğin pazarlarından biri olarak büyümesi de
eşlik etti.
Ancak beklentiler ne
yazık ki karşılanamadı. Tedarik zincirlerinin Covid duraklamasından sonra
toparlandığı doğru olsa da, hala kırılgan görünmeye devam ediyorlar ve bunun
sonucunda dünya üzerindeki birçok sorunlu nokta göz önüne alındığında oldukça
hassaslar. Önceki yıllarda Covid krizini aşmak için, aşırı yüksek harcamaların
da eklenmesiyle, dünyadaki tüm kilit ekonomik alanlarda yüksek enflasyon
görüldü. Tüketici güveni aşındı ve bu da satın alma isteğinde düşüşe yol açtı.
Bu belirsizlik ekonomiyi
de etkisi altına almış durumda ve birçok yerde durgunluk ve gerileme
belirtileri görülüyor. Bazı durumlarda, planlama güvenliğini yeniden sağlamak
için gerekli siyasi karar alma eksikliği de yatırımı engelliyor. Bu durum
plastik sanayini de etkiliyor. Dolayısıyla hem düzenleyici hem de piyasa odaklı
dönüşüm dürtüleri baskı altına giriyor.
Küresel
plastik üretimi artmaya devam ediyor
Her şeye rağmen, Covid
krizinden sonra küresel plastik üretimi hacim açısından büyüme çizgisine geri
döndü. Üreticiler Derneği PlasticsEurope’un güncel rakamlarına göre, 2023
yılında fosil kaynaklar olan petrol ve gaz temelinde yaklaşık 374 milyon ton plastik
üretildi. 2021 yılında bu rakam hala 360 milyon ton seviyesindeydi.
Bu artış, ilgili tesisler
için orta ile uzun vadeli planlama ölçekleriyle tutarlıdır. Genellikle çok
büyük rafineri komplekslerine entegre edilen polimer üretim tesislerinin
faaliyete geçmesi beş ila on yıl sürmektedir.
İlgili iş insanlarının
değerlendirmelerinin yanı sıra, devletlerin ekonomi planlamaları da burada
önemli rol oynar. Yeterli ve düşük maliyetli fosil kaynaklarına erişimleri
olanlar bunları kullanacaklardır. Bu Arap bölgesinin 90’ların ortalarından beri
plastik üretimi için bir merkez olarak yükselişinin ve son on yıldaki “Kaya
Gazı Devrimi”nin (Shale Revolution) ardından ABD’deki faaliyetlerin büyük
ölçüde canlanmasının nedenidir. Diğer neden ise, Çin’in son 20 yılda benzeri
görülmemiş yükselişine yol açan ulusal pazarının muazzam büyüklüğüdür.
Ekonominin şu sırada orada da duraklıyor olmasına rağmen bugün tüm plastiklerin
üçte biri Çin’de üretiliyor. Bu örnek, önümüzdeki yıllarda gittikçe daha fazla
hissedilecek olan Hindistan’daki planların ve büyümelerin arkasındaki itici
güçtür. Ülkelerin farklı çıkarları nedeniyle, küresel olarak döngüsel ekonomiye
geçişle ilgili müzakereler, yakın zamanda 2024 yılı sonlarında Güney Kore’nin
Busan şehrinde plastik kirliliğiyle ilgili yasal olarak bağlayıcılığı olan bir
araç (INC-5) üzerindeki BM müzakerelerinde görüldüğü gibi, genellikle zor
olmaktadır.
Avrupa
plastik üretimi değişiyor
Avrupa’daki geleneksel
plastik üretimi 20 yıldan uzun süredir üzerinde artan rekabet baskısını
hissediyor. Buna, 2022’nin başından bu yana Ukrayna’daki savaşla birlikte fosil
hammadde kıtlığı ve enerji maliyetlerindeki önemli artışları ekleyin. Bunun sonucunda
ortaya çıkan uluslararası rekabet gücü kaybı, zayıf ekonomiyle birleşince,
üretimde kesilmelere yol açtı. 2021’deki 51 milyon ton ile
karşılaştırıldığında, fosil kaynaklara dayalı AB plastik üretimi 2023’te 43
milyon tona düştü - %16’dan fazla bir
düşüş.
Avrupa değer olarak ithal
ettiğinden daha fazla plastik ihraç ederek hala pozitif bir ticaret dengesine
sahip. Ancak hacim açısından AB, 2022’den bu yana daha fazla plastik granül
ithal etti ve 2021’den beri de ihraç ettiğinden daha fazla plastik ürün ithal
etti. 2020 ile 2023 yılları arasında
plastik granül ihracatı %25,4 oranında düştü.
Aynı zamanda, sanayide
döngüsel ekonomiye doğru başlatılan yeniden yapılanma kendisini hissettiriyor.
2023 yılında dünya çapında yaklaşık 36,5 milyon ton ikincil plastik kullanıldı
ve bu, 414 milyon tonluk (fosil ve sürdürülebilir) toplam tüketimin yaklaşık
%9’unu oluşturuyor. Bu alanda Avrupa hala lider bir bölge. On milyon tondan
fazla ikincil hammadde döngüye geri döndü. Bu da, 54 milyon tonluk toplam
Avrupa pazarının yaklaşık %19’una karşılık geliyor ve bu nedenle küresel oranın
iki katından fazla.
Temel
malzeme sanayi: döngüsel ekonomiye destek
Ancak, AB’de ikincil
plastik üretimi de uzun bir aradan sonra ilk kez 2023’te düştü. Yaklaşık yedi
milyon ton, yani neredeyse %8 daha az tüketici sonrası plastik yeni ürünlere
dönüştürüldü. Bu, Avrupa’nın azalan rekabet gücünün de plastik döngüselliğe geçişi
tehlikeye attığı anlamına geliyor. Sanayi faaliyetleri ve döngüsel plastik
üretimine yapılan yatırımlar, zorlu yatırım iklimi nedeniyle Avrupa’yı terk
edebilir.
Avrupalı plastik
üreticileri yine de plastiklerle iklim zararsız (iklim nötr) bir döngüsel
ekonomiye geçişi yönlendirmeye kararlılar. Ancak AB ve üye devletlerin
Avrupa’da plastik üretimini ve dönüşümünü destekleyeceklerine dair acilen net
sinyaller göndermelerini bekliyorlar. AB’deki “Plastik Geçiş Yol Haritası”
(Plastic Transition Roadmap) hedeflerine ancak artan büyüme oranlarına bağlı
olarak ulaşılabilir. Yeşil Mutabakat, Endüstriyel Mutabakat ile
desteklenmelidir.
Kauçuk
sanayi de baskı altında
Kauçuk sanayi de 2023 ve
2024 yılları için azalan üretim rakamları, küçülen satış hacimleri, daha düşük
personel sayısı, daha düşük yatırım ve kapasitenin yetersiz kullanımı
bildiriyor. Alman Kauçuk Sanayi Derneği wdk, sanayideki birçok firmanın gelir
durumunun “kopma noktasına kadar gerilmiş” olduğunu söylüyor. Sanayinin karşı
karşıya olduğu göreceli yüksek maliyetler göz önüne alındığında, Kuzey Amerika
ve Asya ile rekabet etme yeteneğinin ciddi baskı altına girdiğini söylüyorlar.
Dünya çapındaki pazar
düşüşleri, özellikle otomotiv sektörü için lastik üretimi üzerinde özel bir
baskı yaratıyor. Çoğunluğu sentetik kauçuğa dayalı olan ve K 2025’in 6.
Salonu’ndaki “Rubberstreet” te yer alan Genel Kauçuk Ürünleri [General Rubber
Goods (GRG)] üretimi de daha az ölçüde zarar gördü. Sonuçta, bir diğer büyük
satış pazarı olan inşaat da düşüşte. Kauçuk sanayi, AB politikacılarını bu
durumu fark etmeye ve firmaların yer değiştirmelerini önlemek için uygun
önlemleri almaya çağırıyor.
Makine
üreticileri müşteri odaklı inovasyona odaklanıyor
Teknolojik olarak önde
gelen Alman ve Avrupa plastik ve kauçuk makineleri üreticileri son derece
ihracat odaklıdırlar ve bu nedenle halihazırda küresel olarak azalan pazar
talebinden etkilenmektedirler. Burada otomotiv sektöründeki kesintiler ve
özellikle inşaat sektöründeki yatırımların yetersizliği dikkat çekicidir.
Sonuç olarak. 2021’den
beri düşüşte olan gelen sipariş seviyeleri 2024’te daha da düştü. 2023 yılı
için Alman Makine ve Ekipman Üreticileri Derneği VDMA, yüksek sipariş
birikimleri sayesinde satışlarda fiyat ayarlı %13’lük bir artış bildirebildi.
2023’te dünya ihracatında %22’lik bir paya sahip olan Almanya, teknoloji odaklı
Pazar konumunu koruyabildi ve Çin’in hemen ardından ikinci, Japonya’nın ise çok
önünde yer aldı.
Makine üreticileri 2024
için yeni sipariş eksikliğinden dolayı satışlarda yaklaşık %15’lik bir düşüş
bekliyor. Ana faiz oranlarının düşmesiyle 2025 yılı ortasından itibaren bir
iyileşme umuyorlar. Ancak, VDMA Plastik ve Kauçuk Makineleri Derneği Başkanı ve
K 2025 Danışma Kurulu Başkanı Ulrich Reifenhauser, bu durumu sadece döngüsel
bir düşüşten daha fazlası olarak görüyor. “Güçlü yönlerimizden yararlanabilir,
yenilikçi gücümüzü kullanabilir ve mevcut pazar sorunlarını şaşırtıcı ve kesin
bir doğrulukla yeni çözümlerle ele alabiliriz” diyor. Bu, üreticilerin
gelecekte küresel rekabette başarılı bir şekilde yerlerini korumak için
teknoloji faktörüne güvenmeye devam ettikleri anlamına geliyor.
Ekonomik
krizde plastik dönüşümü
Dönüşüm, plastik ve
kauçuk pazarlarının merkezinde kalmaya devam ediyor. Burada, tüm değer
zincirini besleyen son kullanıcılara satışlar üretiliyor. Tüketiciler, küresel
olarak yüksek enflasyon oranları nedeniyle gerçek anlamda daha az harcama
yaptığından, bu durum plastik dönüştürücülerinin satışlarını da etkiliyor.
Birkaç istisna dışında, zayıf tüketici harcamaları, 2022’nin sonundan bu yana
veya daha da önce Kuzey Amerika, Asya ve Avrupa’daki büyük ekonomik bölgeleri
etkiliyor. Buna göre, plastik dönüşümünün neredeyse tüm segmentleri, dünya
çapında bu zayıf tüketici harcamalarından etkileniyor.
Geleneksel olarak
nispeten iyi durumda olan tüketici ambalajları, son yıllarda dünya çapında en
büyük uygulama alanı olarak, plastik tüketiminin daha da büyümesine katkıda
bulunmuştur. Avrupa’da plastik ambalajlar halihazırda biraz daha fazla baskı
altındadır. Burada, genellikle çevre dostu bir alternatif olarak yanlış şekilde
tanıtılan kâğıt ambalajların kullanımıyla ilgili yanlış yönlendirilmiş
gelişmeler vardır. Ancak bu geçici bir olgu olmalıdır. Yatırım yapma konusunda
dünya çapındaki çekingenlik nedeniyle, her türlü endüstriyel ambalaj üreticisi
özellikle sert bir şekilde etkilenmektedir. Ancak, genel bir ekonomik
toparlanmayla birlikte muhtemelen burada işler yeniden hızlı bir şekilde yoluna
girecektir.
İnşaat finansmanı, yüksek
enflasyon oranlarından ve bunun sonucunda ortaya çıkan faiz oranı artışlarından
zarar gördü, bu da bazı durumlarda, özellikle inşaat sektöründe, yaygın talebe
rağmen, inşaat faaliyetlerini büyük ölçüde yavaşlattı. Bu pazara tedarik
sağlayan ve plastik uygulamalarının %25 ila %30’unu oluşturan plastik
dönüştürücüler hâlihazırda buna karşılık gelen bir düşüş yaşıyorlar. Bu
durumda, yüksek maliyetler ve çok sayıda ve çok çeşitli düzenlemeler, en güçlü
pazarları Almanya olan birçok Avrupa firması için ek sorunlara neden oluyor.
Sektör, buradaki çerçeve koşulları değiştirmek için makul siyasi önlemler
bekliyor.
Üstesinden
gelinen büyük zorluklar
Plastik sanayi,
zamanımızın büyük zorluklarının üstesinden geliyor. Günlük işlerin zorlukları
içinde, bazen şunu hatırlamalıyız: Yaşlanmış yapıların yeniden düzenlenmesi
kolay değildir. Özellikle bürokratik engellerin neden olduğu zorlukların
üstesinden gelinmeli, geleneksel inançlar gözden geçirilmeli, hedefler sürekli
olarak yeniden değerlendirilmeli ve gerekirse yeniden ayarlanmalıdır. Bu
sürecin, çıkış noktaları ve sonraki adımları sıklıkla değişen ve - birçok ortak
noktaya rağmen - her zaman birbirleriyle rekabet eden bölgeler arasındaki
küresel bir diyalog içinde gerçekleşmesi gerekir.
Bu nedenle, bu zorlu
zamanlarda Düsseldorf’taki, dünyanın 1 numaralı ihtisas fuarını dört gözle
bekliyoruz. K 2025 ilerlemeyi sergileyecek, tavsiye ve çözümler sunacak ve
böylece pazara ivme kazandıracak. Çünkü bir şey çok açık: Plastikler olmadan,
şu anki rakamları ve biçimiyle, insanlık için bir gelecek düşünülemez.