Yapı Magazin
''Çatı Uygulamalarında Kullanılan Malzemeler Yalıtım Açısından Verimli ve Çevreye Duyarlı Olmalıdır''

''Çatı Uygulamalarında Kullanılan Malzemeler Yalıtım Açısından Verimli ve Çevreye Duyarlı Olmalıdır''

Tüm dünyada enerji verimliliği çalışmalarının arttığı son dönemlerde çatılarda yapılan doğru yalıtım uygulamalarıyla birlikte çevre dostu yapılara ulaşmak mümkün. Dünyadaki gelişmeleri yakından takip eden ÇATIDER (Çatı Sanayicileri ve İş Adamları Derneği) de enerji verimliliği konusunu yeni çalışmalarının odağına alıyor. Doğru yalıtım ve doğru çatı uygulamalarını, enerji verimliliği sağlayan sistemleri ve yeşil çatı çözümlerini konuştuğumuz ÇATIDER Yönetim Kurulu Başkanı Levent Çeki, “Yalıtımın enerji verimliliğinden güvenliğe, konfordan sağlığa birçok avantaj sağladığını biliyoruz. Bu düşünce ile bizler daima çatı detaylarını yalıtım detayları ile birlikte ele almaktayız.” dedi.
Çatı sektörüne yön vererek sektörü bilinçlendirmeye devam eden ÇATIDER, çatılarda ideal yalıtım uygulamalarını, avantajlarını ve enerji verimliliği sağlayan sistemlerin farkındalığını artırma noktasında ne gibi çalışmalar yürütüyor?
Çatı, binayı dış ortamdan ayıran ve sınırlayan, dış ortam etkilerinin doğrudan etkili olduğu bina bölümünde binayı üsten örten ve dış etkenlerden koruyan bir yapı elemanıdır. Binayı iç ve dış ortam etkilerinden koruyamayan bir çatı, binanın dış etkenlerden zarar görmesine neden olabilir. Örneğin yapıların güvenliğini tehdit eden en bilinen etkenlerden biri de sudur ve su yalıtımı binaların korunmasında hayati öneme sahiptir. Su yalıtımı olmayan bir yapının taşıyıcı elemanlarında zamanla korozyon, çatlama, dökülme gibi sorunlar ortaya çıkmaktadır. Nem ve rutubet zaman içerisinde yapı elemanlarının zayıflamasına neden olmaktadır. Bu yapı elemanlarındaki bozulmalar zamanla artmakta ve yapının taşıma kapasitesini düşürmektedir. Diğer yandan yapılardaki ısı kayıplarının dörtte birine yakın kısmı çatılardan kaynaklanmaktadır. Doğru yalıtım ve doğru çatı uygulamalarıyla enerji faturalarının önemli oranda azaldığını artık net bir biçimde görebilmekteyiz. Bu nedenle yapının ısı yalıtımı performansını artırmak için çatılarda doğru ısı yalıtım uygulamalarının yapılması gerekmektedir. Aynı şekilde çatılarda yangının oluşması ve başlayan yangının yayılmasının engellenebilmesi adına alınacak tedbirlere de mutlaka dikkat edilmeli ve çatıların bu şartlara uygun olarak yapılması beklenmelidir. 
Bu nedenleri bir araya getirdiğimizde şu gerçeği net bir biçimde görmekteyiz; iyi bir çatıdan aynı zamanda mutlaka iyi yalıtım sağlaması beklenmelidir. Çünkü yalıtımın enerji verimliliğinden güvenliğe, konfordan sağlığa birçok avantaj sağladığını biliyoruz. Bu düşünce ile bizler daima çatı detaylarını yalıtım detaylarıyla birlikte ele almaktayız. Bu düşünce ışığında ÇATIDER, çatılarda ideal yalıtım uygulamalarını, avantajlarını ve enerji verimliliği sağlayan sistemlerin farkındalığını artırmak adına önemli faaliyetler yürütmektedir.
ÇATIDER tarafından hazırlanan ve içinde çok kapsamlı yalıtım uygulama detaylarının da bulunduğu “Çatı Kaplama Malzemeleri Uygulama Detayları” kılavuzumuz uzun yıllardır çatı sektörüne bu anlamda yol gösterici olmuştur. Türk inşaat sektöründe bir ilk olan ücretsiz uzaktan eğitim sitesi yapiokulu.org’u sektöre kazandıran derneğimiz eğitim çalışmalarını e-öğrenme projesi şeklinde dijital mecraya taşımayı başarmıştır. yapiokulu.org e-öğrenme sitemiz çatı sistemlerinin tasarımından teslimine kadar geçen tüm süreçleri kapsamakta ve bu alanlardaki yalıtım detaylarına ayrıntılı olarak yer vermektedir. Yapı Okulu, çatı ustalarının yanı sıra mimarlar, proje büroları, distribütör, bayi ve uygulama yapan firmalar ile mimarlık öğrencilerine de fayda sağlıyor.
ÇATIDER, ulusal çatıcılar yarışması ile hem sektörün en iyi çatı ustası ve ekiplerini belirliyor, Montaj Günleri etkinliği ile hem detay hem de teknik konulara dikkat çekiyor.  Derneğimiz üniversiteler ile işbirliği içinde iki yılda bir organize ettiği Ulusal Çatı ve Cephe Sempozyumu ile önemli konuları sektörün gündemine taşıyor. Örneğin ‘‘Enerji Etkin, Ekolojik Çatı ve Cephe Sistemleri”nin ele alındığı son konferansımıza akademisyenler ve sektör temsilcilerinin de yer aldığı çok sayıda saygın konuşmacıda katılmıştı. Üniversitelerdeki öğrencilere verdiğimiz uygulamalı çatı kaplamaları eğitimlerimizin içeriğinde yine yalıtım uygulama detaylarına yer vermekteyiz.
Son dönemde çatı ve cephe tasarımı alanında kendini geliştirmek, bilgilerini güncellemek, pekiştirmek isteyen öğrencilerin ve profesyonellerin mesleki gelişimine katkı sunmayı amaçlayan etkinlikleri zoom webinar platformunda çevrim içi (online) olarak gerçekleştirdik. Dünyadaki gelişmeleri dikkate alarak sektörümüze değer katmak adına önümüzdeki dönemde yeni projeler ve etkinliklere devam etmeyi planlıyoruz. Tüm dünyada enerjinin önemi giderek artıyor, enerji verimliliği yeni çalışmalarımızda ana temalarından biri olmaya devam edecektir.
“Fotovoltaik teknolojisinin gelişmesiyle birlikte güneş panelleri çatılarda estetik ve verimli çözümler sunuyor”
Son dönemlerde çatı yalıtımında kullanılan malzemeler ve özelliklerinden, yeni nesil yalıtım teknolojilerinden biraz bahseder misiniz? Yalıtımda kullanılan bu malzemeleri sağlık çerçevesinden ve enerji verimliliği açısından değerlendirmenizi istesek neler söylersiniz, çatı yalıtım uygulamalarında maksimum verimi sağlamak için nelere dikkat edilmelidir?
Dünya genelinde yapılan çalışmalar, bina ve sanayi sektöründe önemli derecede enerji tasarruf potansiyeli bulunduğunu göstermekte, gelişmiş ülkeler bu konuya önemle eğilmektedir. Enerji verimliliği, en az yeni ve alternatif enerji kaynaklarının ve bunlara yönelik teknolojilerin geliştirilmesi kadar önem taşımaktadır. Bu nedenle enerji verimliliğinin ve sürdürülebilirliğin son dönemlerde daha çok önem kazanmasıyla birlikte yalıtım uygulamalarına daha fazla dikkat edilmeye başlandığını görüyoruz. Geleneksel yalıtım malzemelerinin yanı sıra yeni teknolojiler ile üretilen gelişmiş yalıtım malzemelerinin de sektörde yer aldığına şahit oluyoruz. Bugün daha verimli olarak ifade edebileceğimiz yüksek yalıtım değerlerine sahip ya da daha çevreci malzemeler ile yalıtım kesitlerinde ve uygulama detaylarında farklılıklar gündeme geldiğini görüyoruz. Buna ilave olarak fotovoltaik teknolojisinin gelişmesiyle birlikte çatılarda güneş panellerinin estetik ve verimli çözümler sunmaya başladığını da görmeye başladık. Bu aşamada gelişmiş Avrupa ülkelerindeki uygulama örnekleri de bizlere örnek teşkil etmektedir. 
Doğaya duyarlı ve çevreci tasarımlardaki değişime paralel olarak geliştirilen yeni teknolojilere sahip yalıtım malzemeleri, çatı uygulamalarına yenilikler getirmektedir. Son dönemde bu gelişmelere en güzel örnek olarak yeşil çatıları (bitkilendirilmiş) gösterebiliriz. Yeşil çatı çözümlerinin, çatıların estetik ve kullanışlı yaşam alanlarına dönüşmesinin yanında, enerji verimliliği, ekolojik ve ekonomik birçok faydası bulunmaktadır.
“İdeal çatı uygulamaları; yalıtım açısından verimli, çevreye duyarlı, ekonomik, fonksiyonel ve estetik olmalıdır”
Çatı uygulamalarında kullanılan malzemelerin elbette yalıtım açısından verimli aynı zamanda çevreye duyarlı olması beklenmektedir. Öte yandan ise çatı imalatı yapılırken ekonomiklik, fonksiyonellik ve estetik aranan özelliklerin başında gelmektedir. Bütün bu faydaları bir arada barındıran uygulamalar ideal uygulamalar olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle son yıllarda çatı imalatlarında sistem çözümünün bir arada olduğu yöntemlerin tercih edildiğini görmekteyiz. Özellikle son dönemde çatıda uzun ömürlü, kolay uygulanabilen ve bilhassa sistem bakımı kolay olan çatı malzemelerinin tercih ediliyor olduğunu da söylemek gerekir. 
Bugün çatı kaplama malzemeleri üreticileri de güncel bu ihtiyaçları dikkate alarak enerji verimliliğine katkı sağlayacak şekilde yeni malzemeler üretmekte veyahut ürünlerini bu yönde geliştirmektedirler. Metal, kil, çimento, bitüm, plastik esaslı ve diğer çatı kaplama malzemelerinin büyük çoğunluğunda çeşitli yeniliklerin olduğunu görmekteyiz. 
Çatı yalıtım uygulamalarında maksimum verimi sağlamak için özetle şu hususlar dikkate alınmalıdır. En başta çatının projelendirme aşamasının detaylı ve doğru yapılması gerekir. Bu projelendirme aşamasında doğru detay ve malzeme belirlenmelidir. Çünkü malzemenin tam görevini yapabilmesi için doğru kalınlıkta, doğru yoğunlukta ve doğru uygulama yöntemi ile uygulanması lazımdır. Ayrıca doğru yangın sınıfında olup olmadığı da kontrol edilmelidir. Isı, su, yangın yalıtımı birlikte planlanmalı, malzemelerin zarar görmeyeceği şekilde çatı dizayn edilmelidir. Yalıtım katmanları tüm yüzey boyunca kesintisiz ve eksiksiz devam ettirilmelidir. Uygulama profesyonel kişilerce doğru hava koşullarında yapılmalı ve aceleye getirilmemelidir.
“Yakın dönemde ortaya çıkan çatı ve cephe yangınları, ilgili mevzuatların geliştirilmesini ve revize edilmesini gerekli kılmaktadır”
Çatı ve cephelerde kullanılan malzemelerden kaynaklı oluşan yangınlarla son dönemlerde karşı karşıyayız. Bu noktada Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik büyük önem arz ediyor. Yönetmeliğin gerektirdiklerinin uygulanması noktasında ne durumdayız, çatılarda yangın yalıtımı esaslarından ve uygulama tekniklerinden bahseder misiniz?
Maalesef ülkemizde binaların çatı ve cephelerinde meydana gelen yangınlar can ve mal güvenliği açısından büyük riskler oluşturmaktadır. Bu risklerin azaltılması içinse aktif ve pasif yangın güvenlik önlemlerinin alınması şarttır. Ülkemizde yangın güvenliğinin sağlanmasına yönelik yönetmelik bulunmaktadır. Yönetmelik asgari koşulların sağlanmasına yönelik gereklilikleri barındırmaktadır. Ancak maalesef yönetmeliğin bulunması tek başına yeterli değildir. Zira yangın konusunda alınacak tedbirlere yönelik toplumun yeterli bilince sahip olmadığını görmekteyiz. Öte yandan yapıların projelendirilmesi ve imalatı sırasında gerekli gözetimin, denetimin ve kontrolün yetersiz kaldığını görmekteyiz. Tabii ki bu eksiklikler ihtiyaç duyulan tedbirlerin alınamamasına neden olmaktadır. Son yıllarda yanlış detay ve malzeme seçimi nedenlerine bağlı olarak binalarda yangınların ortaya çıktığını görmekteyiz. Özellikle de büyük ve yüksek yapılarda bu tip yangınların çıkması bizleri daha çok endişelendirmektedir. Yakın geçmiş dönemde ortaya çıkan çatı ve cephe yangınları, ilgili mevzuatların geliştirilmesini ve revize edilmesini gerekli kılmaktadır. Özellikle yangın güvenliği konusunda gelişmiş ülke mevzuatlarının ortaya konularak ülkemiz mevzuatının değerlendirmesi yapılmalı ve tasarıma yönelik mevzuat kapsamında alternatif çözüm önerileri sunulmalıdır.  
Mevcut Yönetmelik ülkedeki her türlü yapı, bina, tesis ile açık ve kapalı alan işletmelerinde alınacak yangın önleme ve söndürme tedbirlerini ve ayrıca yangının ısı, duman, zehirleyici gaz, boğucu gaz ve panik sebebiyle can ve mal güvenliği bakımından yol açabileceği tehlikeleri en aza indirebilmek için yapı, bina, tesis ve işletmelerin tasarım, yapım, kullanım, bakım ve işletim esaslarını, kapsamaktadır. Yangının ortaya çıkmasında etken 4 unsur bulunmaktadır. Bunlar; Yanıcı madde, oksijen, ısı, kimyasal zincirleme reaksiyondur.
Çatıların inşasında; çatının çökmesi, çatıdan yangının girişi ve çatı kaplaması yüzeyinin tutuşması, çatının altında ve içinde yangının yayılması, çatı ışıklığı üzerindeki rüzgâr etkileri, çatı ışıklığından binaya yangının geçmesi, yangının çatı kaplamasının dış yüzeyi üzerine veya katmanlarının içine yayılması ve alev damlalarının oluşması, bitişik nizam binalarda çatılarda çıkan yangının komşu çatıya geçmesi ihtimalleri göz önünde bulundurulmalıdır.
Elbette yangının ortaya çıkmasında ve yayılmasında pasif yangın güvenlik önlemleri büyük önem arz etmektedir. Bu aşamada yapı malzemelerinin ve yapı elemanlarının seçiminde dikkatli olunması büyük etki sağlamaktadır. Bilhassa binaların çatı ve cepheleri, iç -dış mekân arasındaki bağlantıyı oluşturması açısından yangın güvenliği sebebiyle riskli yapı elemanlarıdır. Yangının binaya sıçramasında, farklı yönde yayılmasında kritik yapı elemanları olan çatılar ve cepheler, tasarım aşamasında birtakım güvenlik önlemleri ile iyice donatılmalıdır. Çatı kaplamalarının BROOF sınıfı malzemelerden, çatı kaplamaları altında yer alan yüzeyin veya yalıtımın en az zor alevlenici malzemelerden olması gerekir. Ancak, çatı kaplaması olarak yanmaz malzemelerin kullanılması durumunda üzerine çatı kaplaması uygulanan yüzeyin en az normal alevlenen malzemelerden olmasına izin verilir.
Yüksek binalarda ve bitişik nizam yapılarda; a) Çatıların oturdukları döşemelerin yatay yangın kesici niteliğinde, b) Çatı taşıyıcı sistemi ve çatı kaplamalarının yanmaz malzemeden olması gerekir. Fabrika binaları yüksek bina veya bitişik nizam vasıflarında olmasa bile çatıları bu özelliklerde olmalı, en azından (b) bendinin şartlarını sağlamalıdır.
“Yeşil çatılar, bir yandan binaların enerji performansını artırırken diğer yandan da çevrenin hava kalitesini ve kent ekolojisini iyileştirmekte, yağmur suyunun yarattığı problemlere yenilikçi çözümler getirmektedir”
Yeşil çatı sistemleri yalıtım özellikleri ve çevreye olan duyarlılığın göstergesi olarak yaygınlığı her geçen gün daha da artıyor. Yeşil çatı uygulamalarının, binaların enerji performansına, hava kalitesine ve kent ekolojisine etkileri nelerdir?
Son yıllarda doğaya duyarlı ve çevreci tasarımlardaki gelişmelere paralel olarak bir diğer yükselen trendin de yeşil çatılar olduğunu görmekteyiz. Yeşil çatı çözümleriyle birlikte, çatıların estetik ve kullanışlı yaşam alanlarına dönüşmesinin yanında, enerji verimliliği, ekolojik ve ekonomik olması gibi birçok faydası bulunmaktadır. Dünyada yeşil çatı uygulamalarında özellikle gelişmiş ülkelerde artış olduğunu görüyoruz. Ülkemizde de son dönemde inşa edilen gökdelen ya da alışveriş merkezleri, otel ve hastaneler gibi yapılarda yeşil çatıların oluşturulmaya ve geleneksel çatıların terk edilmeye başlandığı görülmektedir. Ancak Türkiye’de yeşil çatı pazarı ve yeşil çatıya ilişkin farkındalık yeni yeni oluşmasına karşın yeşil çatılara ilişkin herhangi bir yönetmelik ya da teşvik de bulunmamaktadır. Buna rağmen yeterli görülmese de yapılan çalışmalar gelecek için umut vermektedir. Yeşil çatılar, binaların enerji performansının yanında çevrenin hava kalitesini ve kent ekolojisini iyileştirmekte, yağmur suyunun yarattığı problemlere yenilikçi çözümler getirmektedir.
Yeşil çatıların en büyük yararı, yağmur suyunu emme ve birkaç saat boyunca yavaşça bırakma yetenekleridir. Yeşil çatı sistemlerinin, aldıkları yağmur suyunun % 60-100’ünü koruduğu gösterilmiştir. Yeşil çatılar standart çatılara göre daha uzun ömürlüdür, çünkü ultraviyole radyasyondan ve çatı malzemelerinin bozulmasına neden olan aşırı sıcaklık dalgalanmalarından korunurlar. Nüfus artışı ve kentleşmeden dolayı topraklar su geçirmez yüzeylerle değiştirilmeye devam ettikçe, yeşil alanın geri kazanılması zorunluluğu çevre kalitesini korumak için giderek daha kritik hale geliyor. Yeşil çatılar kurmak, sayısız çevresel, ekonomik ve sosyal faydalar sağlarken, kalkınmanın olumsuz etkisini azaltabilecek bir seçenektir.
Yeşil çatıların yapıya getirdiği ekolojik ve ekonomik diğer avantajları kısaca şöyle sıralayabiliriz.
Yeşil çatılar ortamdaki toz partiküllerinin filtre edilmesine yardımcı olur, özellikle hava kirliliğinin ciddi sorun teşkil ettiği şehirlerde çok iyi bir çözümdür.
Yeşillikle kaplanan çatı klasik çatıyla kıyaslanınca yüksek ses emici özelliğe sahiptir. Gürültüyü önler özellikle hava limanı ve otoyol gibi alanlarda büyük avantaj sağlar.
Bitkilerin nefes alma özelliği sayesinde oksijen oranını artırarak çevresindeki hava kalitesini artırır.
Çatı yüzey sıcaklığını kışın sıcak yazın serin tuttuğu için istenmeyen ısı kayıp ve kazançlarını engellerler. Çatının ısı yalıtım kapasitesinde % 50’ye varan artışlar sağlanabilir. Yalıtım sağladığı için, daha serin ve sıcak ortamların oluşmasına katkı sağlar. 
Karbon salınımını azaltır ve küresel ısınma üzerine olumlu etki sağlarlar.
Çakıl kaplı teras çatıların yerine yeşillendirilmiş alanlarla kombine edilmiş yaşama alanları sağlayarak, özellikle sıkışık şehir yaşamında, bahçe fonksiyonu görürler.
Şehirlerdeki yetersiz yeşil alanların oluşturduğu doğal ortam eksikliğini doldurarak mikroklimayı dengeler, doğal çevrenin yaşamasını destekler. Estetik olarak daha hoş ve sağlıklı bir ortam sağlar. Yeşillik ve çiçekler ile bezenmiş yapısı ile insanlara mutluluk ve huzur verir.
ÇATIDER olarak önem verdiğiniz konuların başında eğitim de geliyor. Konferanslar, mesleki buluşmalar, yeşil çatılar, çatılarda güneş enerjisi uygulamaları, kent kimliğine uygun çatı düzenlemeleri, yalıtım gibi konularda farkındalığı artırıcı eğitim ve çalışmalarınızdan, son dönemde odaklandığınız konular ve gerçekleştirmeyi planladığınız projelerden bahseder misiniz?
Sizin de belirttiğiniz gibi sektörün önemli bir temsilcisi olarak eğitimi her daim ön plana alan bir dernek olduk. Bundan sonra da yapacağımız çalışmalarımızın merkezinde yine eğitimlerin yer alacağını söyleyebilirim. Özellikle nitelikli AB standartlarında çatı imalatı yapabilecek çatı ustalarının yetiştirilmesi ve bu seviyedeki ustaların sayısının artırılmasına yönelik çalışmaları kısa süre içerisinde etkili şekilde hayata geçirmeyi planlamaktayız. Yine okulların açılması ile birlikte üniversitelerin mimarlık ve mühendislik fakültelerinde gerçekleştirdiğimiz uygulamalı eğitimlerimiz devam edecektir.
Diğer yandan Çatılarda Güneş enerjisi uygulamalarının yaygınlaştırılması için gerekli birtakım adımların atılmasına katkı sağlamak üzere çalışmalar planlamaktayız. Çünkü Türkiye güneş enerjisinden yararlanma konusunda büyük bir potansiyele sahip ve bu potansiyelin değerlendirileceği en verimli alanlar ise çatılar. Ayrıca Yeşil çatıların yaygınlaştırılması, yeşil çatı imalatının teşvik edilmesi konusunda yapabileceğimizi düşündüğümüz yeni etkinlikler bulunmaktadır.
Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?
Bu güzel röportaj için Yapı Magazin dergisine teşekkür ediyorum. Yayın hayatınızda başarılar diliyorum.

Etiketler:

#catıder #yalıtım

Paylaş:
İLGİLİ İÇERİKLERE GÖZ ATIN
Our site uses cookies. Learn more about our use of cookies: cookie policy

Sign Up for Our Newsletter