Enerjinin büyük çoğunluğu yalıtımı yapılmayan binalarda özellikle çatı ve cephelerden kaybediliyor. CUBO olarak sizler de CuboSeal Su Yalıtımı Grubu ve CuboTherm Isı Yalıtımı Sistemleri ile sektöre inovatif çözümler sunuyorsunuz. Enerji verimliliği noktasında yalıtımın öneminden ve sektöre sunduğunuz ürünlerin özelliklerinden bahseder misiniz?
İsmail Helvacıoğlu (CUBO Satış ve Pazarlama Direktörü): Küresel ısınmanın da etkisiyle kaynakların etkin kullanımı tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de önemini artırdı. Binalarımızdaki ısı yalıtımlarının verimliliğini ürünlerimizle artırarak buradaki enerji kaybını karşılamaya çalıştık. Bu noktada su yalıtımı da ısı yalıtımı gibi bizim için görünmeyen ama çok da önemli bir aktör. Bununla ilgili CUBO olarak 2021 yılı içinde oldukça profesyonel ve donanımlı bir ekip oluşturduk. Sektöre sunduğumuz ürünler ve uygulama bilincini artırmak için hayata geçirdiğimiz projeler ile de ülkemizdeki yalıtım kültürünü geliştirmeye çalışıyoruz.
Güray Özgün (CUBO Yapı Grubu Satış Müdürü): Su yalıtımı binalarda konforu sağlayan en önemli unsurlardan biri. Türkiye’nin en büyük gerçeklerinden biri olan depremi etkileyen korozyon, bina ömürlerinin azalmasına, binaların kolayca yıkılmasına ve can kayıplarına neden oluyor. 1999 depreminin acı sonuçlarını hep birlikte gördük, bir daha böyle sonuçlar yaşanmaması adına su yalıtımı konusu benim de içinde olduğum grup için oldukça önemli.
“CUBO olarak önceliğimiz doğru ürünün doğru tüketici tarafından, doğru detayda kullanımını sağlamaktır’’
İsmail Helvacıoğlu: 2015 yılında Yönetim Kurulunun almış olduğu “Sektörün Lider Firması” olma hedefine 2016 yılında katıldım. O süreçten itibaren sürekli yükselen bir grafikle pazarda yer almaya başladık. Fakat bizim CUBO olarak önceliğimiz doğru ürünün, doğru tüketici tarafından, doğru detayda kullanımını sağlamaktır. Bu noktada hem uygulayıcıların, profesyonel kullanıcıların, mimarların ve mühendislerin hem de kendi ekip arkadaşlarımızın donanımını artırarak doğru reçeteyi oluşturmaya çalışıyoruz.
Güray Özgün: Ekiple beraber bayilerin de alt yapısını güçlendiriyoruz. Doğru ürünün doğru yerde kullanımı ve detayların doğru çözümü için bayi yapılanmamızı düzenliyoruz. Satıcı bayilerimizin yanında uygulamacı bayiler oluşturmaya çalışıyoruz. Uygulamacı bayileri kendi içinde de uzmanlıklarına göre kategorize ediyoruz.
İsmail Helvacıoğlu: Su yalıtımı özellikle uygulama kısmında profesyonellik isteyen ve tespitin doğru yapılması gereken uygulamalardır. Fakat hâlâ bazı bölgelerde dikkat edilmeden yanlış ürünlerle uygulandığını görüyoruz. Önümüzde çok zor süreçler olsa da bizim gibi firmalar arttığı sürece ülke olarak çok iyi yerlere geleceğimizi düşünüyorum.
Güray Özgün: Kalifiye eleman sayısını artırmak ve ara eleman açığını gidermek adına teknik liselerde bir çalışma başlatmayı planlıyoruz.
Burcu Güngör Özdemir (CUBO Pazarlama Müdürü): Her ne kadar boya dekoratif görünümünün yanında yapıların çevre koşullarına karşı korunmasında görev üstlense de yalıtım ürünlerinin en önemli misyonu, yapılarda olan ya da olabilecek problemleri çözücü olmasıdır. Dolayısıyla hem uygulama aşamasında hem de uygulanacak alanın gerekli ihtiyacının tespitinde bilgi birikimine daha fazla ihtiyaç duyulan bir alan. Bizler de bir nihai tüketici olarak, eğer duvar yüzeylerimizde tamirat gerektiren bir sorun yoksa evimizi boyayabiliriz ama binanın alt yapısında ihtiyaç duyulan onarımları bilmemiz çok güç. Bu anlamda profesyonel hedef kitlenin ve kullanıcının bina yapılırken, binanın neye ihtiyacı olduğunun bilinciyle hareket etmesi gerekiyor. Bu bilinç ileride inşa ettiği yapının sıkıntı yaratmaması ve uzun ömürlü olması anlamında çok önemli. O anlamda da aslında çok stratejik bir ürün grubu.
“Geri dönüşüm ve çevre konusunda ÇEVKO ile iş birliği içindeyiz”
Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Paris İklim Anlaşması çevresel sürdürülebilirlik konusunda birçok yasal zorunluluğu da beraberinde getirdi. Hayata geçirilen yeni projeler Türkiye’deki boya sektöründe sanayi- üretim stratejileri, lojistik, tasarım, karbon ayak izini azaltma gibi konularda nasıl bir dönüşüm sağlayacak? Bu dönüşüme ayak uydurmak adına enerji verimliliği ve sürdürülebilir çevre konusunda CUBO Boya olarak hayata geçirdiğiniz projeler nelerdir?
İsmail Helvacıoğlu: Biz de ülkemiz gibi bu işin çok başındayız. Firma olarak bu süreci komisyonlar halinde yürütüyoruz ve iş geliştirme yapıyoruz. Pazarlama Direktörlüğümüzün de içinde bulunduğu bir komisyonumuz var.
Karbon ayak izini küçültmeyle alakalı ekolojik ürünler üretmek için iş geliştirme direktörlüğümüz şu anda oldukça sıkı çalışıyor. Bu konuyla ilgili 2022 yılında sektöre inovatif ürünler sunacağımızın müjdesini vermek istiyorum.
Burcu Güngör Özdemir: Bu durum bütün sanayicilerin dikkat etmesi gereken bir konu. Bizden sonraki nesillerden emanet aldığımız bu kaynakların devam edebilmesi için kontrollü, doğru ve etik üretim yapmak gerekiyor. Bizim ürün ambalajlarımız her ne kadar geri dönüştürülebilen malzemelerden üretilmiş olsa da, kullanım sonrası içerisinde fazla malzeme kalabilme durumundan dolayı, maalesef geri dönüşüme kazandırılması hızlı tüketim ürünleri kadar hızlı olamıyor. Biz CUBO olarak Çevre Koruma ve Ambalaj Atıklarını Değerlendirme Vakfı (ÇEVKO) ile iş birliği yürütüyoruz. ÇEVKO tarafından firmamız adına toplatılan boş ambalajlarımızın uygun koşullarda imhasını sağlıyoruz. Şu anda Genel Müdürlüğümüzün bulunduğu Antalya fabrikamızda da kaynaklarımızı daha etkin kullanıyoruz. Çok geniş bir üretim alanımız var ve orada gün ışığından mümkün olduğunca yararlanacak şekilde bir çatı sistemimiz bulunuyor. Aynı şekilde Ankara’daki fabrikamızda da güneş panelleriyle enerji kaynağı kullanıyoruz. Önümüzdeki dönemde Antalya Fabrikamızda da güneş enerjisinden daha fazla yararlanmak için bir yatırım planımız var.
2022 yılında kendi içimizde de sürdürülebilirlikle ilgili farkındalık eğitimlerine başlayacağız. Çünkü bu zincirleme bir etki ve sadece bireysel olarak hareket etmenin dışında farkındalığı oluşturmanız da önemli.
Bayileriniz toptancı, perakende, uygulama ve ihracat bayi olarak ayrılıyor. Bu bayi yapılanması operasyonel mükemmellik noktasında size ne gibi avantajlar sağlıyor?
İsmail Helvacıoğlu: Bu tip bayiliklerin oluşturulmasının birinci önceliği ölçülebilir olmak. Biz ekip olarak ölçümlenmeyi sağlamak için öncelikle bir ayrımın içerisine giriyoruz. Dolayısıyla buradaki bayi donanımlarını doğru hale getirip ondan sonra bayiliklerini onaylayıp sertifikalandırma yapıyoruz. “Doğru ürünü, doğru kişilerle, doğru zamanda, doğru fiyat politikasıyla tüketiciye ulaştırabiliyor muyuz veya profesyonel kullanıcıya ulaştırabiliyor muyuz?” konusuna dikkat ediyoruz. CUBO, iç pazardaki ve ihracattaki yapılanmasını henüz tamamlamış değil. Bizim için 2025 yılı oldukça önemli çünkü 2025 yılına kadar iç pazardaki yapılanmamızı tamamlamayı planlıyoruz. Şu anda 1300’ü aşkın satış noktasına sahibiz. 2022 yılı sonu itibariyle bu sayının 2000’in üzerine çıkacağını tahmin ediyoruz.
Güray Özgün: Bayiler arasında kategorileri yaparken uygulayıcı bayileri ayrı, satıcı bayileri ayrı tutuyoruz. Bu noktada bir yandan ölçümleme yapabilirken bir yandan da analizlerin daha sağlıklı olmasını sağlıyoruz. Distribütörlerimizden de bu konuda destek alıyoruz. Şu anda bizim Türkiye’nin her bölgesine yayılım sağlamış 19 distribütörümüz bulunuyor. Bayi yapılanmasına duyulan güven de özellikle yılın ikinci yarısında çok hızlı geliştiğimizin göstergesi.
İsmail Helvacıoğlu: Son iki ay içinde özellikle 7 tane distribütörlük anlaşması yaptık. Türkiye’de şu anda bulunmadığımız ve operasyon yürütmediğimiz 9 il kaldı. Bu sene içinde onu da tamamlamış oluruz.
“Planlı bir firma olduğumuz için tedarik sıkıntılarını ve termin gecikmelerini minimumda yaşadık”
Son dönemlerde dövizde yaşanan dalgalanmalar ve bununla bağlantılı olarak yaşanan belirsizlikler ham madde tedariki noktasında sizi nasıl etkiledi? Ham madde girdilerindeki son durumu değerlendirir misiniz?
İsmail Helvacıoğlu: Sektör olarak biz ürünlerimiz üretiminde kullandığımız hammaddelerin yüzde 80’inde maalesef ki dışa bağımlıyız. Bunun sıkıntısını pandemiyle birlikte yaşamıştık fakat sonrasında yaşanan aşırı kur dalgalanmaları bu noktada yol almamızı büyük oranda etkiledi. Çünkü ülke olarak bazı ham maddeleri işleme teknolojisine sahip değiliz. Biz ülke olarak öncelikle kur dalgalanmalarını dengelemeye çalışıyoruz. Bu durum ciddi anlamda sıkıntılar yaratsa da, biz planlı bir firma olduğumuz için tedarik sıkıntılarını, termin gecikmelerini minimumda yaşadık.
Dolayısıyla sektörümüzü, piyasamızı, pazarımızı ve bayilerimizi domine etmeye devam ediyoruz. Ülkemizde işlenmesi mümkün olmayan ham maddelerden kaynaklı sıkıntılar 2022 yılının ilk 6 ayında da sürecek gibi görünüyor. Umarız bir an önce ülkemiz bu durumdan kurtulur. Geçen sene kur dalgalanmasından ziyade Avrupa bizden son mamulü isterken ham maddeleri konusunda gizli ambargo uyguladı. Bunlar aşıldı fakat sonrasında kur dalgalanmaları devreye girdi. Süreci yakından takip ediyoruz ve şu ana kadar üretimimizi yaptığımız ürünlerimizde bayilerimiz ve tüketicilerimiz başta olmak üzere kimseyi mağdur etmedik. Bu konuda da özellikle çok titiz davranıyoruz.
“Yeni yılda yeni ülke hedeflerimiz var”
Pandemi dönemi ithalat ve ihracat başta olmak üzere üretim, tedarik gibi birçok alanı da etkiledi. Bu süreçte sektörün yaşadığı sıkıntılar nelerdir? Sürecin daha sağlıklı yönetilmesi adına çözüm önerileriniz nelerdir?
İsmail Helvacıoğlu: İhracatla ilgili 2020 yılı daha sık kapanmaların yaşandığı bir yıldı. Seyahat etme özgürlüğümüz kısıtlanmıştı. Bundan dolayı ihracatta bir daralma yaşadık ama 2021 yılı itibarıyla 17 ülkeye düzenli ve sürekli ihracat yapan bir firma konumuna geldik. Açıkçası yeni yıla da yeni ülke hedeflerimiz var. İhracattaki pazar payımızı artırmayı istiyoruz.
Yapılarda kusursuz çözümler mottosuyla sektöre sunduğunuz ürünlerinizin arasında kullanıcıya farklı efektler sunan dekoratif ürünleriniz de bulunuyor. Efekt grup ürünlerin fikir aşamasından finalize edilmesine kadar dikkat ettiğiniz önemli noktalardan, mimari tasarım noktasında mimarlara ve kullanıcılara sunduğu avantajlardan bahseder misiniz?
İsmail Helvacıoğlu: Efekt grubu üretiminde 2021 bizim için bir milat oldu diyebiliriz. Ürün portföyü olarak da diğer ürün gamlarımızda olduğu gibi efekt grubunda da Türkiye’de bu kadar geniş bir ürün portföyüne sahip sayılı firmalardan biriyiz. Tüketiciler pandemi sürecinde evlerinde daha çok zaman harcamaya başladılar. Bu nedenle daha kolay uygulama yapılabilen, yarı- profesyonel diyebileceğimiz ürünlerimiz tercih edildi.
Burcu Güngör Özdemir: Efekt boyalar boya sektöründe yıllardır piyasada bulunan ama özel zevklere hitap ettiği için, konvansiyonel boyalara nazaran daha az bir pazar payına sahip ürünlerdi. Fakat son yıllarda dekorasyon açısından sunduğu avantajlar nedeniyle sektörde fark yaratmak isteyen mimarlar tarafından tercih sebebi oldu. Çünkü farklı tarzlarda farklı görünümler sunan fakat uygulama açısından kolaylık sağlayacak ürünlere ihtiyaç vardı. Ayrıca bu ürün grubu eskiden ağırlıklı olarak iç cephe yüzeylerinde uygulanabilirken artık dış cephede de oldukça kullanılıyor. Dolayısıyla aslında Türkiye’nin her yerinde farklı lokasyonlarında farklı tarzlarıyla bu talep devam ediyor. Biz de ulusal bir marka olarak tüm Türkiye’ye hizmet ettiğimiz için her hedef kitlenin ihtiyacına göre geniş bir ürün yelpazesine sahibiz. Şu anda CuboArte Dekoratif Sistemler altında 27 adet ürünümüz bulunuyor. Biz CuboArte Dekoratif Sistemleri de dekoratif boya ve dekoratif sıva ve kaplama olarak iki ayrı kategoriye ayırdık. Bu noktada sıva ve kaplamalar tarafında da çalışmalarımızı yürütüyoruz.
Röportajımızın sonuna gelirken 2021 yılı hem sektör hem de CUBO Boya tarafında nasıl geçti? 2021 yılı sektör değerlendirmelerinizle birlikte 2022 yılından beklentilerinizi ve önümüzdeki döneme ait hedeflerinizi öğrenebilir miyiz? 2022 yılı yeni yatırımlarınız ve kampanyalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
İsmail Helvacıoğlu: 2021 yılı insanlık için zor bir yıldı ama sektör ve firmamız adına keyifli bir yıldı. 2020 yılına göre CUBO olarak kendi içimizde yüzde 76 bir büyüme sağladık. Hem iç pazarda hem ihracat pazarında sürekli büyüyen ve pazar payını artıran bir firmayız. Dolayısıyla da 2022 yılında 2021 yılından çok daha büyük bir büyüme bekliyoruz. Bununla birlikte personel ve tesis yatırımlarımızı da buna göre planladık. 2022 yılının ikinci yarısında Karadeniz Bölgesi’nde bir üretim tesisimiz devreye girecek. Boya ve Yapı Kimyasalları ile ilgili Kuzey Afrika ve Doğu Avrupa’da üretim tesisi planlıyoruz. Pandemiden dolayı kesintiye uğrasa da bunların fizibilite çalışmaları devam ediyor. Sadece bir Türk markası değil Avrupa markası olmak istiyoruz. Türkiye’nin ismini Avrupa ve Afrika’da üretici olarak da duyurmayı hedefliyoruz.
