Yapı Magazin
Onduline Avrasya’dan Temel ve Perdede Etkili Su Yalıtım Çözümü: Bituline Resista

Onduline Avrasya’dan Temel ve Perdede Etkili Su Yalıtım Çözümü: Bituline Resista

Dünyada 70 yılı aşkın süredir çatı kaplama ve su yalıtım ürünlerini en üst kalitede ve çevreye duyarlı üretim süreçlerine bağlı kalarak sektöre kazandıran Onduline, membran ailesine kattığı Bituline Resista ile fark yaratmaya devam ediyor. Yanal su migrasyonu, yapıştığı betondan sıyrılma ve taze betona yapışma gibi performansları yurt dışında akredite laboratuvarlarca test edilen ve performansı kanıtlanan Bituline su yalıtım membranlarını Onduline Avrasya Ceo’su Fulya Özgül Koçak ile konuştuk.
Ülkemizde su yalıtım uygulamalarını artırmak, kalitesini yükseltmek için sizce neler yapılması gerekir?
Binalarda korozyon oluşumu, taşıyıcı sistemin gücünün azalmasında ve hasar oluşumunda birinci derecede etkili. Yapı elemanlarının çeşitli yollarla nem veya suya maruz kalması korozyona neden olurken binanın dayanıklılığı da riske atıyor.
Riskin önlenebilmesi, yeni yapılacak binaların toprakla temas eden temel, döşeme ve bodrum duvarlarında, çatılarında, balkon ve ıslak hacimlerinde yapılacak su yalıtımı ile sağlanabiliyor. İşte bu sebeple yapıların sudan korunması çok önemli. 
Su yalıtım uygulamalarında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının Binalarda Su Yalıtımı Yönetmeliği ve ÇŞİD Bakanlığı ve İZODER tarafından hazırlanan; Onduline Avrasya olarak bizim de katkı sunduğumuz Binalarda Su Yalıtımı Yönetmeliği Açıklama ve Uygulama Kılavuzu esas alınmalıdır. Yönetmeliğin kapsamına giren tüm binalarda su yalıtım uygulamaları yönetmelik esaslarına uygun olarak yapılmalı ve kontrolü sağlanmalıdır.
Uygulamaların kalitesini yükseltmek için kaliteli ürün kullanımını yaygınlaştırmak ve nitelikli uygulayıcı sayısını artırmak gerekir. Birçok uygulamada, ürün seçiminde ilk ve tek kriter fiyat oluyor. Bu da düşük performanslı ürünlerin kullanımına ve beraberinde sorunlu uygulamalara yol açıyor. Bu nedenle öncelikle su yalıtımının yapılacağı yere bağlı olarak doğru ürün seçilmeli ve uygulama işin uzmanlarının kontrolünde doğru bir işçilikle yapılmalıdır.
Temel ve perdedeki su yalıtım ihtiyacına Bituline Resista membranlarınız ile inovatif çözüm sunuyorsunuz. Bitümlü membrandan beklenen yalıtım performansı ve artı özellikler uygulama yerine göre nasıl farklılıklar gösteriyor?
Bituline Resista temel ve temel perde duvarları için son teknoloji ile üretilmiş özel bir su yalıtım membran ailesidir. Bituline Resista, Stiren Butadien Stiren (SBS) katkılı modifiye bitümden üretilen, polyester donatılı, elastomerik tip bitümlü membrandır. Soğukta bükülme değeri -20°C’dir. Bituline Resista ürün ailesinde yatay ve dikey olmak üzere iki farklı ürün çeşidi bulunmaktadır. Arka yüzeyi kendinden yapışkanlı Resista V, tek yüz perde temellerde kullanılmak üzere tasarlanmış; Resista H ise, her tür temel uygulamasında kullanılabilmektedir. 
Yapısal betona kusursuz bir biçimde yapışan Bituline Resista, olası delinmelerde suyun yatay olarak hareketini engeller. Resista’nın yanal su migrasyonu, yapıştığı betondan sıyrılma ve taze betona yapışma gibi performansları yurt dışında akredite laboratuvarlarda test edilmiş ve bu test sonuçları ile ürünün performansı kanıtlanmıştır. 
“Betondaki çatlaklardan giren su, donatının paslanmasına sebep oluyor. Paslanan donatı, yapının mevcut yüklerini taşıyamayacak duruma geliyor ve böylece yapının yıkıma giden süreci başlıyor”
17 Ağustos Depremi’nin ardından 23 yılı geride bıraktık. Deprem sonrası su yalıtımı konusunda bilincin yaygınlaştığı söylense de yakın bir geçmişte İzmir ve Elazığ’da meydana gelen depremlerde verdiğimiz kayıplar hâlâ atılması gereken adımların olduğu gerçeği ile bizi karşı karşıya bıraktı. Onduline Avrasya olarak bu konuda siz nasıl bir misyon üstleniyorsunuz? 
Bilindiği üzere topraklarının yüzde 92’si deprem kuşağında bulunan Türkiye’de nüfusun yüzde 97’si de bu deprem kuşağındaki alanlarda yaşıyor. Türkiye’deki yapıların yaklaşık yüzde 90’ı betonarmeden oluşuyor ve betonarmenin sağlam kalabilmesi, yapı sektörünün gündeminde bulunan en önemli konulardan biri. Betonun içindeki demirin (donatının) sudan korunması ise hayati öneme sahip. Betonarme binalar, yapının kendi ağırlığına, hareketli yüklere, kar, rüzgâr, gibi doğal durumlara ve deprem yüklerine göre projelendiriliyor. Betonda meydana gelebilecek çatlaklardan giren su, demirin (donatının) paslanmasına sebep oluyor. Paslanan demir (donatı), yapının mevcut yüklerini taşıyamayacak duruma geliyor ve böylece yapının yıkıma giden süreci başlıyor.
Onduline Avrasya olarak 17 Ağustos depreminden önce piyasaya sürdüğümüz Bituline bitümlü membran ürün ailesi, çatıların ve temellerin sudan etkilenmemesi, yapı ömrünün uzaması ve olası bir depremde hasarı en aza indirme konusunda büyük rol oynuyor. Burada söz konusu olan sadece yapıları depremin etkilerinden korumak değil, can kayıplarını en aza indirmektir. Su yalıtımı, yalnızca çatı ya da temel uygulamalarında değil, yapının suyla temas eden banyo, mutfak, havuz gibi mekanlarında da doğru uygulama yöntemleri ve işçilik ile gerçekleştirilmelidir.  

“AR-GE merkezlerimizde hem ihracat pazarının hem de Türkiye pazarının ihtiyaçlarına göre ürünler geliştirip üretiyoruz”
Onduline Avrasya olarak gerçekleştirdiğiniz güncel AR-GE ve inovasyon çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Grubumuzun iki önemli AR-GE Merkezi’nden biri Sapanca’da bulunan üretim tesisimizde yer alıyor. Burada hem ihracat pazarının hem de Türkiye pazarının ihtiyaçlarına göre ürünler geliştirip üretiyoruz. Hedefimiz, sanayi üretiminde enerji kullanımını minimum düzeye indirmek, teknolojiye yatırım yapmak ve yurt dışı pazar payımızı büyütmek. Elbette bu büyümeyi sağlarken de çevre odaklı politikalarımızdan ödün vermiyoruz. 
Öyle ki, çatı kaplama malzemeleri sektöründe EPD belgesi alan ilk firmayız. Örneğin; ürün grubumuzda bulunan ONDULINE HR, Onduline Avrasya’nın çatı kaplama konusundaki oluklu levha ailesinin en temel ürünü. Yüksek oranda geri dönüştürülmüş ürün barındıran ONDULINE HR’da, renklendirme için de doğal pigmentler kullanılıyor. Aynı zamanda düşük karbon ayak izi ve enerji tüketimine de sahip olan ONDULINE HR, geleneksel çatı kaplama malzemelerine göre daha hafif ve oldukça çevreci bir ürün olmasıyla öne çıkıyor. Ürünlerin çevresel performansı, içeriği ve teknik bilgileri hakkında bilgi veren ve dünyada kabul gören eko-etiket EPD’ler, yapı malzemelerinin kimlik bilgisini içeriyor ve yapı malzemelerinin, elemanlarının çevresel performansı için bilgi sağlayıp, binaların sürdürülebilirlik değerlendirmelerinde güvenilir bir altyapı oluşturuyor.
İhracat faaliyetleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
Onduline Avrasya olarak Türkiye, Orta Doğu, Orta Asya, Kafkaslar ve Afrika kıtası da dâhil olmak üzere yaklaşık 85 ülkeye çatı kaplama ve su yalıtımı ürünleri satan öncü şirketlerden biriyiz. Uluslararası arenadaki gelişimimizi gün geçtikçe artırmak ve ihracatta yakaladığımız başarı çıtamızı daha da yükseltmeyi hedefliyoruz. Sapanca’daki fabrikamızda ürettiğimiz ürünler, ihracat pazarlarımız dışında, Kuzey Amerika ve Asya Pasifik gibi dünyanın dört bir yanına ihraç ediliyor. 
“Çatı kaplama ve su yalıtımı sektöründe açıkçası hâlâ kaliteli ürün kullanımı ve doğru uygulama konusunda arzuladığımız yerde değiliz”
Türkiye’deki inşaat sektörünün önemli sorunları nelerdir ve çözüm önerileriniz nedir?
İçinde bulunduğumuz sektör, ülkemizin lokomotif sektörlerinden biri ve sektörümüz yaşanan gelişmelerden direkt olarak etkileniyor. Her sektörün avantajları ve dezavantajları elbette var. Fakat biz Türkiye inşaat sektörü olarak gerektiğinde hızlıca aksiyon alabilen kaslara sahibiz. Bu yeteneğimiz de ülkemizdeki şirketlerin bu konudaki bilgi birikiminden ve gücünden kaynaklanıyor. 
Çatı kaplama ve su yalıtımı sektöründe açıkçası hâlâ kaliteli ürün kullanımı ve doğru uygulama konusunda arzuladığımız yerde olduğumuzu düşünmüyorum. Biz Onduline Avrasya olarak bu konuda herkesi bilinçlendirmek için üstümüze düşeni yapıyor ve içinde bulunduğumuz her platformda bunu dile getiriyoruz. Çünkü biliyoruz ki doğru uygulama yapmak ve kaliteli ürün kullanmak, aslında ülkemizin kaynaklarını da daha verimli kullanmamızı sağlayacak.
Çatı kaplama ve su yalıtımı uygulamalarında niteliksiz ürünler kullanıldığında ürünün ömrü ne yazık ki çok kısa oluyor ve bu durum daha sonra düzeltilmesi imkânsız bir hâle dönüşüyor. 
Örnek vermek gerekirse, temel su yalıtım ürünleri binalarımızın taşıyıcı altyapısını suyun zararlı etkilerinden koruyarak korozyonu önlüyor ve deprem güvenliği sağlıyor. Yapıya nüfuz eden su; yapıların taşıyıcı kısımlarındaki donatıları korozyona uğratarak, kesitlerinin azalmasına ve yük taşıma kapasitesinin ciddi miktarlarda düşmesine neden oluyor. Korozyona bağlı olarak donatı kesitinde oluşan kayıp, donatının başlangıçta tasarlanan hesap değerlerini karşılayamamasına neden olur. Bu da yapı güvenliği açısından kabul edilemeyecek bir durumdur. 
KTÜ’den Prof. Dr. Şakir Erdoğdu yapmış olduğu donatı ve korozyon ilişkisini ortaya koyan akademik çalışmada korozyon kaynaklı donatı kesit kaybının 0.25 mm/yıl olduğu bir kabul sonucundan hareketle, donatı taşıma kapasitesinin 5 yılın sonunda %50’sini, 15 yılın sonunda %90’ını 24 yıl sonunda ise tamamını kaybedeceğinden bahseder. 
Eğer binalarımızda doğru bir şekilde uygulanmış kaliteli ürünler kullanmazsak içinde yaşadığımız yapılar inşa edildikten kısa bir süre sonra bizim için artık tehlike arz etmeye başlıyor. Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu ve depremin değil, binaların insanları öldürdüğünü unutmamamız gerekiyor.

Etiketler:

Onduline Avrasya, Onduline Avrasya CEO'su Fulya Özgül Koçak, bitümlü su yalıtımı, su yalıtım örtüleri,

Paylaş:
İLGİLİ İÇERİKLERE GÖZ ATIN
Our site uses cookies. Learn more about our use of cookies: cookie policy

Sign Up for Our Newsletter