Yapı Magazin
Mikroorganizmalardan Makro Güzelliklere; Biyolojik Göletler

Mikroorganizmalardan Makro Güzelliklere; Biyolojik Göletler

Biyolojik gölet sistemleri, biyolojik yüzme havuzu sistemleri, koi göletleri ve süs havuzlarının projelendirme ve uygulama aşamalarında uzmanlaşmış olan Artsay, sektördeki uzmanlığı ve işçiliği ile adından söz ettiriyor. Doğal güzellikleri insanların yaşamına entegre ettiklerini, sürdürülebilir ve ekolojik çözümler sunduklarını belirten Artsay Kurucusu İbrahim Sayın; biyolojik gölet sistemlerini, biyolojik göletlerin çalışma prensiplerini, biyolojik filtrasyon için ihtiyaç duyulan bakım rutinlerini Yapı Magazin dergisinin bu sayısında anlattı.

Geçmişten günümüze kadar yapılan başarılı yapılarda su, önemli tasarım öğelerinden biri olarak yerini daima korumuştur. Su ile ilgili tasarımlar her zaman insanları cezbetmiş ve ilgiyi üzerinde toplamıştır.

Günümüzde ise yüksek katlı konutların, müstakil konutların, park ve bahçelerin, ortak paylaşım alanlarının öncelikleri gölet/havuz projeleri ile peyzaj uygulamaları oldu. Modern hayatın getirmiş olduğu stresten ve yoğun tempodan uzaklaşmak, dinlenmek, doğa ile ilgilenmek, aileleri ve sevdikleriyle kaliteli vakit geçirmek isteyen insanlar prestijli projelerde modern yaşam ile doğanın estetik güzelliğinin bütünleşmesini arıyor.

Artsay, sıfır kimyasal mottosunu benimseyen, insan ve doğa sağlığını ön planda tutan, önerdiği çözüm yöntemleri ile her coğrafyada ve iklimde bulunduğu ekosisteme uyum sağlayan ekonomik ve sürdürülebilir biyolojik sistemler kurmayı hedeflemektedir. Biyolojik gölet sistemi, çeşitli bitki ve hayvan ekosistemini desteklemek için özel olarak tasarlanmış bir gölet türüdür.

Biyolojik göletler genellikle doğayı koruma amacıyla oluşturulur. Tipik olarak doğal malzemeler kullanılarak inşa edilirler ve içlerinde yaşayan bitki ve hayvanların doğal ortamını taklit etmeleri amaçlanır.

Biyolojik filtrasyon nedir?

Biyolojik filtrasyon, suyu moleküler düzeyde temizlemek için faydalı bakterileri kullanma sürecine atıfta bulunan genel bir terimdir. Doğadaki dengeyi örnek alan biyolojik filtre sistemleri, doğada filtrasyon özelliği en fazla olan mikroorganizmalar ve su bitkileri ile desteklenmiş tabakalarından oluşmaktadır.

Biyolojik göletlerde herhangi bir kimyasal madde kullanılmamaktadır.

• Biyolojik filtrasyon sistemi ile;

• temiz, saf ve doğal su kalitesi,

• suyun ve mekanik sistemin kullanım süresinin artması,

• yıllık kimyasal temizleyici giderlerinin olmaması,

• tamamen doğal yollarla hijyen,

• sıfır kimyasal ile insan-doğa sağlığına katkı,

• doğal ve estetik görüntü ile insan psikolojisine olumlu etki,

• sistemin düşük enerji kullanımı,

• bakım ve onarımının kolay olması, uzun vadede yapım maliyetinin düşük olması vb. gibi özellikleri klasik arıtma sistemlerine göre sağlanılan avantajlar olarak sıralayabiliriz.

Mekanik filtrasyon nedir?

Gölet su yüzeyine düşen yaprak, plastik maddeler ve organik atıklar gibi kaba parçacıklar gölet tabanına inmeden gölet yüzey alanından uzaklaştırılması gerekmektedir. Bu kirlenmeleri toplamak için uygulama aşamalarında gölet alanında hakim rüzgar yönü ve gölet şekline göre kör noktalar belirlenir. Gölet alanında belirlenen kör noktalara özel olarak tasarlanmış paslanmaz skimmer modelleri yerleştirilerek bu kaba parçacıklar sisteme zarar vermeden gölet yüzey alanından uzaklaştırılır. Gölet çevresine yerleştirilen paslanmaz skimmerlar ile mekanik filtrasyon sağlanmakta, biyolojik filtrasyon ile de entegre çalışmaktadır.

Dikkate alınacak bir nokta: bitki ve mikroorganizmaların rolü

Bir biyolojik gölet genellikle şu şekilde çalışır:

Hidrobotanik Alanı: Bu bölge su bitkilerini, faydalı bakterileri ve diğer mikroorganizmaları barındırmak için tasarlanmıştır. Faydalı bakteriler suyun içindeki zararlı madde ve bakterileri parçalar ve zararsız hale getirirler. Zararsız hale gelen madde ve bakterilerin büyük bir kısmı arıtma materyalinde absorbe edilirken kalan kısım suda asılı kalarak üst katmalara doğru ilerler.Hidrobotanik alanında yer alan bitkiler kökleriyle suda asılı kalan ve arıtma materyalinde biriken bu maddeleri besin kaynağı olarak kullanarak biyolojik filtrasyonda çok önemli bir rol almaktadır.

Gölet Alanı: Filtre işlemi tamamlanan suyun biriktiği çeşitli aktivite ve su oyunlarının olduğu alan olarak sistemde yer almaktadır.

Filtre Yatağı: Gölet alanında kirlenen suyun filtrasyon işleminde önce ön arıtma bölümü olarak sistem de yer almaktadır. Filtre yatağında da tıpkı hidrobotanik alanında yer alan arıtma materyali ve bitkiler yer almaktadır. Bu iki alan arasındaki farklar ise kullanılan sistem ile katman dizilimidir.

Makine odası: Suyun biyolojik ve mekanik filtrasyonu için gerekli olan sirkülasyonu pompalar yardımıyla yapılmasını sağlanır. Pompalar, gölet havalandırma sistemi, UV filtrasyon ve filtre tanklarının yer aldığı bu alan biyolojik gölet sisteminde beyin rolünü üstlenmektedir.

Denge deposu: Kirlenen gölet suyunun ve suda asılı kalan maddelerin toplandığı oda olarak sistemde yer almaktadır.

Minimum bakım, optimum verimlilik, maksimum su kalitesi

Biyolojik göletlerin bakımı ile ilgili ise önceliğimiz su kalitesinin korunmasıdır. Geleneksel arıtma sistemlerine göre daha düşük bakım süresi ve işçiliğe ihtiyaç duyulmaktadır. Gölet döngü süreleri sistem ihtiyaçlarına göre belirlenip genelde yüksek döngü sürelerinde sistem çalışmaktadır. Filtrasyon aşamasında kimyasal madde kullanılmaması bakım rutinlerinde de kolaylıklar sağlamaktadır. Biyolojik filtrasyon için ihtiyaç duyulan bakım rutinlerinin takibini ise AR-GE çalışmalarını tamamlayarak uygulamaya geçtiğimiz Artsay gölet kontrol cihazı ile sağlıyoruz. Su kalitesi parametreleri arasında pH seviyesi, su sıcaklığı, oksijen seviyesi, su kirliliği seviyeleri bulunur. Bu parametrelerin düzenli olarak ölçülmesi ve izlenmesi ile suyun sağlıklı ve temiz kalmasını, olası sorunların önüne geçilmesini sağlıyoruz.

Yapım ve işletme maliyetine göre tercih edilen bir sistem

Kimyasal madde kullanılmayan, çevre dostu, sağlıklı, tasarruflu ve estetik bir görünümü olması gibi özelliklere sahip olan biyolojik gölet sistemlerinin tercih edilmesinde yapım ve işletme maliyetlerinin de olumlu etkisi vardır. Yapım maliyeti geleneksel filtrasyon sistemlerine kıyasla göletin büyüklük ve tasarımına göre değişkenlik gösterebilir fakat işletme maliyeti söz konusu olduğunda geleneksel kimyasal sistemlere kıyasla oldukça düşüktür. Bunun sebepleri kimyasal madde kullanımının olmaması, döngü sürelerinin düşük olması elektrik kullanımının 4/1 oranında düşük olması ve gölet suyunun düzenli aralıklarla boşaltılmamasından kaynaklanır. Biyolojik göletler, biyolojik filtrasyon süreçleri sayesinde daha az bakım gerektirir.

Artsay olarak; Firmamızın verdiği hizmetleri ve hizmet kalitesini; sektörün gelişimini, konuyla ilgili teknolojik gelişmeleri, müşteri taleplerini ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak güncel yaklaşımlarla geliştirmeye çalışıyoruz. Sürdürülebilir çalışmalar bize ilham veriyor, aynı zamanda son dönemde akademik çalışmalar bizi dirençli tasarımlara yönlendiriyor. Bu etkenlerin tasarım ve uygulama süreçlerine etkisini değerlendiriyor; sunduğumuz yenilikçi çözümlerimiz ve hizmet kalitemiz ile anılmaktan gurur duyuyoruz.

Bir damla bile denizi büyütür.



Etiketler:

#artsay #biyolojikgöletler #biyolojikyüzmehavuzu #koigöletleri #süshavuzları

Paylaş:
İLGİLİ İÇERİKLERE GÖZ ATIN
Oku

Yapı Fuarı'na Talep Yoğun

Yapı, inşaat malzemeleri ve teknolojileri alanında dünyanın en büyük fuarları arasında yer alan Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul, 17-20 Nisan tarihleri arasında TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçe..
Our site uses cookies. Learn more about our use of cookies: cookie policy

Sign Up for Our Newsletter